2. Süre Bakara Süresi Toplam 286 Ayet Meali

2. Süre Bakara Süresi Toplam 286 Ayet Meali

Kur’an-ı Kerim’in en uzun süresi Bakara Süresi 286 ayettir

Bakara Süresi 1. Ayet Meali: Elif Lam Mim

Bakara Süresi 2. Ayet Meali: O kitap (Kur’an); onda asla şüphe yoktur. O, muttakiler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.

Bakara Süresi 3. Ayet Meali: Muttakiler, gayba (varlığı mutlak ve vacip olup görünmeyene) iman eder, namazlarını ikame eder ve kendilerine verdiklerimizden Allah yolunda harcarlar

Bakara Süresi 4. Ayet Meali: Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler, ahiret gününe de kesinkes inanırlar.

Bakara Süresi 5. Ayet Meali: İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

Bakara Süresi 6. Ayet Meali: Gerçek şu ki, kafir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir, iman etmezler

Bakara Süresi 7. Ayet Meali: Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır.

Bakara Süresi 8. Ayet Meali: İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde Allah’a ve ahiret gününe inandık derler

Bakara Süresi 9. Ayet Meali: Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah’ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar yalnız kendilerini aldatırlar da bunun farkında değillerdir.

Bakara Süresi 10. Ayet Meali: Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır

Bakara Süresi 11. Ayet Meali: Ne zaman onlara: Yeryüzüne fesat saçmayın denilse: iz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok derler.

Bakara Süresi 12. Ayet Meali: Gözünüzü açın, bunlar bozguncuların ta kendileridir, lakin şuurları yok, farkında değiller.

Bakara Süresi 13. Ayet Meali: Onlara; İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin denildiği vakit: Biz hiç sefihlerin (akılsız ve ahmak kişilerin) iman ettikleri gibi iman eder miyiz derler. Biliniz ki, sefihler ancak kendileridir, fakat bunu bilmezler (veya bilmezlikten gelirler

Bakara Süresi 14. Ayet Meali: (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit: (Biz de) iman ettik derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile baş başa kaldıklarında ise: Bizi sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz derler)

Bakara Süresi 15. Ayet Meali: Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder de azgınlıklarında onlara fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.

Bakara Süresi 16. Ayet Meali: İşte onlar, hidayete karşılık dalaleti satın alanlardır. Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir.

Bakara Süresi 17. Ayet Meali: Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) göremezler).

Bakara Süresi 18. Ayet Meali: Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.

Bakara Süresi 19. Ayet Meali: Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve yıldırımlar bulunan yağmur (a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kafirleri çepeçevre kuşatmıştır

Bakara Süresi 20. Ayet Meali: Şimşek neredeyse gözlerini alıverecek. Onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalıverirler. Allah dileseydi, elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.

Bakara Süresi 21. Ayet Meali: Şimşek neredeyse gözlerini alıverecek. Onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalıverirler. Allah dileseydi, elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir. Ey İnsanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki, böylece korunmuş olursunuz

Bakara Süresi 22. Ayet Meali: O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de (kubbemsi) bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla, size besin olsun diye (yerden) çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah’a şirk koşmayın

Bakara Süresi 23. Ayet Meali: Eğer kulumuza indirdiklerimizden şüphe ediyorsanız, haydi onun benzeri bir süre getirin eğer iddianızda doğru iseniz. Allah’tan gayri şahitlerinizi de çağırın.

Bakara Süresi 24. Ayet Meali: Bunu yapamazsınız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. O, kafirler için hazırlanmıştır.

Bakara Süresi 25. Ayet Meali: İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, altından ırmaklar cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu derler. Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada ebedi kalıcıdırlar.

Bakara Süresi 26. Ayet Meali: Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve ondan daha üstün bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar bunun Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kafir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat etti? derler. Allah onunla bir çok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fasıkları saptırır.

Bakara Süresi 27. Ayet Meali: Onlar öyle (fasıklar) ki, kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyleri koparırlar ve yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar. İşte onlar gerçekten zarara uğrayanlardır.

Bakara Süresi 28. Ayet Meali: Allah’ı nasıl inkar ediyorsunuz ? Oysa siz ölüler iken O diriltti. Sonra sizi öldürecek, sonra tekrar diriltecek ve sonunda yalnız O’na döndürüleceksiniz.

Bakara Süresi 29. Ayet Meali: O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.

Bakara Süresi 30. Ayet Meali: Hani Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkarak, orada kan dökecek birini mi halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi elbette ben bilirim dedi.

Bakara Süresi 31. Ayet Meali: Allah Adem’e bütün isimleri öğretti. Sonra onları önce meleklere arz edip: Eğer sözünüzde doğru iseniz, şunların isimlerini bana söyleyin dedi

Bakara Süresi 32. Ayet Meali: Melekler: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz alim ve hakim olan ancak sensin dediler.

Bakara Süresi 33. Ayet Meali: Allah: Ey Adem! Eşyanın isimlerini onlara söyle dedi. Adem onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, Muhakkak ben göklerin ve yerin gizliliklerini bilirim. Açığa vurduklarınızı ve gizlemekte olduklarınızı da bilirim dememiş miydim dedi.

Bakara Süresi 34. Ayet Meali: Hani biz meleklere (ve cinlere) Adem’e secde edin demiştik de İblis dışında hepsi hemen secde etmişlerdi. O yüz çevirmiş, büyüklük taslamış ve kafirlerden olmuştu.

Bakara Süresi 35. Ayet Meali: Biz: Ey Adem! Sen ve eşin (Havva) beraberce cennete yerleşin; orada kolaylıkla istediğiniz zaman her yerde cennet nimetlerinden yeyin; yalnız şu ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden zalimlerden olursunuz dedi

Bakara Süresi 36. Ayet Meali: Şeytan onların ayaklarını kaydırdı ve içinde bulundukları yerden (cennetten) çıkardı. Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır dedik

Bakara Süresi 37. Ayet Meali: Derken Adem, Rabbinden bir takım sözler / ilhamlar aldı ve derhal tevbe etti. Şüphesiz Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır

Bakara Süresi 38. Ayet Meali: Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eğer benden size bir hidayet gelir de her kim hidayete tabi olursa onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzüntü de çekmezler

Bakara Süresi 39. Ayet Meali: İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, orada ebedi kalırlar.

Bakara Süresi 40. Ayet Meali: Ey İsrail’in evlatları! Hatırlayın ve düşünün size ihsan ettiğim nimetimi. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki Ben de size karşı ahdimi yerine getireyim ve yalnız Ben’den korkun!

Bakara Süresi 41. Ayet Meali: Sizin yanınızda bulunan Tevrat’ı tasdik etmek üzere indirdiğim Kur’an’a iman edin, onu inkar edenlerin başını siz çekmeyin. Ayetlerimi az bir fiyatla, yani dünya menfaati karşılığında satmayın. Asıl Bana karşı gelmekten sakının!

Bakara Süresi 42. Ayet Meali: Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin

Bakara Süresi 43. Ayet Meali: Namaz kılın, zekat verin, rüku edenlerle beraber rüku edin.

Bakara Süresi 44. Ayet Meali: Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?

Bakara Süresi 45. Ayet Meali: Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz) Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.

Bakara Süresi 46. Ayet Meali: Onlar ki, Rablerine kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini kesin bilirler

Bakara Süresi 47. Ayet Meali: Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi alemlere üstün kıldığımı hatırlayın.

Bakara Süresi 48. Ayet Meali: Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da edilmez.

Bakara Süresi 49. Ayet Meali: Hatırlayın ki, sizi Firavun taraftarlarından kurtardık. Onlar size azabın en kötüsünü reva görüyorlar; yeni doğan erkek çocuklarınızı kesiyor, kızlarınızı ise (fenalık için) hayatta bırakıyorlardı. Aslında bunda Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

Bakara Süresi 50. Ayet Meali: Bir zamanlar da sizin için denizi yarıp sizi kurtardık. Firavun’un taraftarlarını ise siz bakıp dururken denizde boğduk.

Bakara Süresi 51. Ayet Meali: Ve bir vakit Musa’ya kırk gecelik bir süre ayırmıştık. Ama siz Musa’nın ayrılmasından az sonra, buzağıyı ilah edinip öz canınıza kıymıştınız.

Bakara Süresi 52. Ayet Meali: Bundan sonra Biz sizi affettik ki şükredesiniz.

Bakara Süresi 53. Ayet Meali: Doğru yolu bulasınız diye Musa’ya Kitab’ı ve Furkan’ı (hak ile batılı ayıran hükümleri) verdik

Bakara Süresi 54. Ayet Meali: Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Siz buzağıyı (ilah) edinmekle kendinize gerçekten yazık ettiniz. Onun için Yaradanınıza tevbe edin de nefislerinizi öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınız katında sizin için daha iyidir.

Bakara Süresi 55. Ayet Meali: Bir zamanlar: Ey Musa! Biz Allah’ı apaçık görmedikçe asla sana iman etmeyiz demiştiniz. Bunun üzerine derhal sizi yıldırım çarpmıştı da siz bakakalmıştınız

Bakara Süresi 56. Ayet Meali: Sonra şükredersiniz diye ölümünüzden sonra sizi yine diriltmiştik

Bakara Süresi 57. Ayet Meali: Ve sizi bulutla gölgelemiştik. Size kudret helvası ve bıldırcın indirmiş ve Verdiğimiz helal hoş nimetlerden yeyiniz (demiştik). Gerçekte onlar bize değil yalnızca kendilerine kötülük ediyorlardı

Bakara Süresi 58. Ayet Meali: (İsrailoğullarına) Bu kasabaya girin, orada dilediğiniz yerde bol bol yiyin, kapısından eğilerek girin, (girerken) Hıtta (Ya Rabbi bizi affet) deyin ki, sizin hatalarınızı bağışlayalım; zira biz, iyi davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz.

Bakara Süresi 59. Ayet Meali: Fakat zalimler, kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Bunun üzerine biz, itaat dışına çıktıkları için zalimlerin üzerine gökten acı bir azap indirdik.

Bakara Süresi 60. Ayet Meali: Musa (çölde) kavmi için su istemişti de / aramıştı da biz ona; Asanla taşa vur demiştik. Derhal (taştan) on iki kaynak fışkırmıştı da her bölük içeceği kaynağı bilmişti. (Onlara): Allah’ın rızkından yiyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın (demiştik)

Bakara Süresi 61. Ayet Meali: Hani bir vakit; Ey Musa! Bir tek çeşit yemeğe katlanamayacağız. Artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin bitirdiği şeylerden, sebzelerden, kabağından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından çıkarsın demiştiniz. Musa ise: Daha iyiyi daha kötü ile değiştirmek mi istiyorsunuz? O halde şehre inin. Zira orada size istediğiniz var demişti. İşte (bu hadiseden sonra) üzerlerine aşağılık ve yoksulluk damgası vuruldu. Allah’ın gazabına uğradılar. Bunlar, Allah’ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmelerinden dolayıdır. Bunlar, isyan ettiklerinden ve taşkınlık yapagelmeleri sebebiyledir.

Bakara Süresi 62. Ayet Meali: Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, Hristiyanlardan ve sabiilerden Allah’a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp salih amel işleyenler için Rableri katında mükafatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir

Bakara Süresi 63. Ayet Meali: Sizden sapasağlam bir söz almış, Tur’u da üstünüze kaldırmıştık. Size verdiğimize kuvvetle tutunun, onda bulunanları daima hatırlayın, umulur ki korunursunuz (demiştik)

Bakara Süresi 64. Ayet Meali: Bundan sonra sözünüzden dönmüştünüz. Eğer üzerinizde Allah’ın ihsan ve rahmeti olmasaydı, muhakkak hüsrana uğrayanlardan olurdunuz

Bakara Süresi 65. Ayet Meali: And olsun ki, sizler içinizden cumartesi gününde haddi aşanları elbette  bilmişsinizdir. Biz de onlara sefil, hakir maymunlar olunuz, demiştik.

Bakara Süresi 66. Ayet Meali: Artık bunu o zamandakilere ve ondan sonrakilere bir ibret, korunanlar için de bir nasihat kıldık.

Bakara Süresi 67. Ayet Meali: Musa kavmine: Allah bir sığır kesmenizi emrediyor demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. O da: Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım demişti.

Bakara Süresi 68. Ayet Meali: Bizim adımıza Rabbine dua et, bize onun ne olduğunu açıklasın dediler. Musa: Allah diyor ki: O, ne yaşlı ne de körpe, ikisi arasında bir inek. Size emredileni hemen yapın.

Bakara Süresi 69. Ayet Meali: Bu defa Bizim için Rabbine dua et, bize onun rengini açıklasın dediler. O diyor ki: Sarı renkli, parlak tüylü, bakanların içini açan bir inektir dedi.

Bakara Süresi 70. Ayet Meali: Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın. Çünkü sığırlar, bizce birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbet buluruz dediler.

Bakara Süresi 71. Ayet Meali: (Musa) dedi ki: Allah şöyle buyuruyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, toprak sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan (salma), salim hiç alacası bulunmayan bir inektir. İşte şimdi gerçeği anlattın dediler ve bunun üzerine (onu bulup) kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi.

Bakara Süresi 72. Ayet Meali: Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktır

Bakara Süresi 73. Ayet Meali: Haydi şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun dedik. Allah ölüleri işte böyle diriltir ve düşünesiniz diye siz ayetlerini (Peygamberine verdiği mucizeleri) gösterir. 

Bakara Süresi 74. Ayet Meali: Bunlardan sonra yine kalpleriniz katılaştı. Artık kalpleriniz taş gibi yahut daha da katıdır. Çünkü taşlardan öylesi var ki, içinden ırmaklar kaynar. Öylesi de var ki, çatlar da ondan su fışkırır. Taşlardan bir kısmı da Allah korkusuyla yukarıdan aşağı yuvarlanır. Allah yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.

Bakara Süresi 75. Ayet Meali: Şimdi onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki, onlardan bir zümre Allah’ın kelamını işitirler de iyice anladıktan sonra bile bile onu tahrif ederler.

Bakara Süresi 76. Ayet Meali: (Münafıklar) inanlarla karşılaştıklarında iman ettik derler. Birbirleriyle baş başa kaldıkları vakit ise: Allah’ın size açtıklarını (Tevrat’taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz, bunları düşünemiyor musunuz? derler

Bakara Süresi 77. Ayet Meali: Onlar bilmezler mi ki, gizlediklerini de açıkça yaptıklarını da Allah bilmektedir.

Bakara Süresi 78. Ayet Meali: İçlerinde birtakım ümmiler vardır ki, Kitab’ı (Tevrat’ı) bilmezler. Bütün bildikleri kulaktan dolma şeylerdir.Onlar sadece zan ve tahminde bulunuyorlar

Bakara Süresi 79. Ayet Meali: Elleriyle (bir) kitap yazıp, sonra onu az bir bedel karşılığında satmak için; Bu Allah katındandır diyenlere yazıklar olsun! Elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların! Ve kazandıklarından ötürü vay haline onların!

Bakara Süresi 80. Ayet Meali: Sayılı bir kaç gün müstesna, bize ateş dokunmayacaktır dediler. De ki: Siz Allah katından bir söz mü aldınız yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

Bakara Süresi 81. Ayet Meali: Hayır! Kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa, işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar

Bakara Süresi 82. Ayet Meali: İman edip yararlı iş yapanlara gelince, onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar

Bakara Süresi 83. Ayet Meali: Vaktiyle biz, İsrailoğullarından: Yalnızca Allah’a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik yapacaksınız diye söz almış ve İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekatı verin diye de emretmiştik. Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek dönüp gittiniz.

Bakara Süresi 84. Ayet Meali: Ve bir vakitte biz: Kendi kanlarınızı dökmeyeceksiniz ve nefislerinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız diye bir ahdinizi almıştık. Sonra ikrarda etmiştiniz. Ve siz bu ikrarınıza şahadet de edersiniz

Bakara Süresi 85. Ayet Meali: Sonra siz o kimselersiniz ki, kendilerinizi öldürürsünüz ve sizden olan bir fırkayı da yurtlarınızdan çıkarırsınız. Ve onların aleyhine günah ile, düşmanlıkla yardımlaşıyorsunuz. Ve onlar size esir olarak gelince de onlar ile fidyeleşmekte bulunuyorsunuz. Halbuki onların öyle yurtlarından çıkarılması sizin üzerinize haram bulunmuştur. Artık siz kitabın bir kısmına inanır da bir kısımını inkar mı eyliyorsunuz? İmdi sizden böyle bir fiilde bulunanların cezası, bu dünya hayatında zilletten başka değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine sevk olunacaklardır. Allah Teâla da sizin yaptıklarınızdan gafil değildir asla

Bakara Süresi 86. Ayet Meali: İşte onlar ahirete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir

Bakara Süresi 87. Ayet Meali: And olsun biz Musa’ya Kitab’ı verdik. Ondan sonra art arda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da mucizeler verdik. Ve onu, Ruhu’l-Kuds ile destekledik. Her Peygamber size nefislerinizin istemediği şeyleri getirdiği zaman büyüklük taslayıp, bir kısmını yalanlıyor, bir kısmını da öldürüyor musunuz?

Bakara Süresi 88. Ayet Meali: (Yahudiler peygamberlerle alay ederek) Kalplerimiz perdelidir dediler. Hayır, küfür ve isyanları sebebiyle Allah onlara lanet etmiştir. O yüzden çok az inanırlar

Bakara Süresi 89. Ayet Meali: Daha önce (peygamber olarak gelip onunla) kafirlere karşı muzaffer olmayı beklerlerken, kendilerine Allah katından ellerindekini (Tevrat’ı) doğrulayıcı bir kitap geldi de (Tevrat’tan) bilip öğrendikleri gerçekler karşılarına dikilince inkar ettiler. İşte Allah’ın laneti böyle inkarcılarındır.

Bakara Süresi 90. Ayet Meali: Allah’ın kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah’ın indirdiğini (Kur’an’ı) inkar ederek kendilerini harcamaları ne kötü bir şeydir! Böylece onlar gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirler için alçaltıcı bir azap vardır.

Bakara Süresi 91. Ayet Meali: Kendilerine: Allah’ın indirdiğine iman edin, denilince: Biz sadece bize indirilene (Tevrat’a) inanırız derler ve ondan başkasını inkar ederler. Halbuki o Kur’an, kendi ellerinde bulunan Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gelmiş hak kitaptır. (Ey Muhammed!) Onlara de ki: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah’ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz?

Bakara Süresi 92. Ayet Meali: And olsun Musa size apaçık mucizeler getirmişti. Sonra onun ardından zalimler olarak buzağıyı (ilah) edindiniz.

Bakara Süresi 93. Ayet Meali: Hatırlayın ki, Tur dağının altında sizden söz almış: Size verdiklerimizi kuvvetlice tutun, söylenenleri anlayın demiştik. Onlar işittik ve isyan ettik dediler. İnkarları sebebiyle buzağı kalplerine içirildi. De ki: Eğer inanıyorsanız, inancınız size ne kötü emrediyor!

Bakara Süresi 94. Ayet Meali: Onlara; Şayet ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de yalnızca size aitse ve bu iddianızda doğru iseniz haydi ölümü temenni edin de

Bakara Süresi 95. Ayet Meali: Onlar, kendi elleriyle yapmış oldukları işler sebebiyle hiçbir zaman ölümü temenni etmeyeceklerdir. Allah zalimleri iyi bilir.

Bakara Süresi 96. Ayet Meali: Yemin olsun ki, sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Müşriklerden daha düşkündürler. Her biri de arzular ki iki bin sene yaşasın. Oysa yaşatılması hiç kimseyi azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür

Bakara Süresi 97. Ayet Meali: De ki: Cebrail’e kim düşman ise şunu iyi bilsin ki, Allah’ın izniyle Kur’an-ı önce gelen kitapları doğrulayıcı, müminler için bir hidayet ve müjde olarak senin kalbine o indirmiştir.

Bakara Süresi 98. Ayet Meali: Kim, Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e Ve Mikail’e düşman olursa, bilsin ki Allah da inkarcı kafirlerin düşmanıdır.

Bakara Süresi 99. Ayet Meali: And olsun ki sana apaçık ayetler indirdik. Onları sadece fasıklar inkar eder.

Bakara Süresi 100. Ayet Meali: Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir grup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.

Bakara Süresi 101. Ayet Meali: Allah tarafından kendilerine, yanlarında bulunanı tasdik edici bir elçi gelince Ehl-i kitaptan bir grup, sanki Allah’ın kitabını bilmiyormuş gibi onu arkalarına atıp terk ettiler.

Bakara Süresi 102. Ayet Meali: Onlar Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine tabi oldular. Halbuki: Süleyman büyü yapıp kafir olmadı, ancak şeytanlar kafir idiler ki insanlara sihri öğretiyorlardı. Babil’de Harut ve Marut adındaki iki meleğe de bir şey indirilmedi. Halbuki o iki melek herkese: Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kafir olmayasınız demeden hiç kimseye öğretmezlerdi. Onlar, o iki melekten karı ve koca arasını açacakları şeyi öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, Allah’ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine fayda vereni değil de zarar vereni öğrenirler. Sihri satın alanların ahiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler. Karşılığında kendilerine sattıkları şey ne kötüdür! Keşke anlasalardı

Bakara Süresi 103. Ayet Meali: Eğer onlar iman edip kendilerini kötülükten korusalardı, şüphesiz, Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke anlasalardı!

Bakara Süresi 104. Ayet Meali: Ey iman edenler! Raina demeyin, unzurna deyin. İyi dinleyin. Kafirler için elem verici bir azap vardır

Bakara Süresi 105. Ayet Meali: (Ey müminler!) Ehl-i Kitaptan kafirler ve putperestler de Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Halbuki Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.

Bakara Süresi 106. Ayet Meali: Biz, bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak (ertelersek) mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir.

Bakara Süresi 107. Ayet Meali: (Yine) bilmez misin, göklerin ve yerin mülkiyet ve hükümranlığı yalnızca Allah’ındır? Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.

Bakara Süresi 108. Ayet Meali: Yoksa siz de, daha önce Musa’ya sorulduğu gibi peygamberinize sorular sormak mı istiyorsunuz? Kim imanı değişirse, şüphesiz dosdoğru yoldan sapmış olur.

Bakara Süresi 109. Ayet Meali: Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.

Bakara Süresi 110. Ayet Meali: Namazı kılın, zakatı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.

Bakara Süresi 111. Ayet Meali: (Ehl-i Kitap) Yahudiler yahud Hıristiyanlar hariç hiç kimse cennete giremeyecek, dediler. Bu, onların kuruntusudur. Sen de onlara: Eğer sahiden doğru söylüyorsanız delilinizi getirin de

Bakara Süresi 112. Ayet Meali: Bilakis, kim muhsin olarak yüzünü Allah’a teslim ederse, onun ecri Rabbi katındadır. Öyleleri için ne bir korku vardır, ne de üzüntü çekerler.

Bakara Süresi 113. Ayet Meali: Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil’i) okumakta okudukları halde Yahudiler: Hıristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hıristiyanlar da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. (Kitab’ı) bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilafa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.

Bakara Süresi 114. Ayet Meali: Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. (Başka türlü girmeye hakları yoktur). Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır

Bakara Süresi 115. Ayet Meali: Doğu da Allah’ındır, batı da. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (Zatı) oradadır. Şüphesiz Allah (ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir.

Bakara Süresi 116. Ayet Meali: Allah çocuk edindi dediler. Haşa! O, bundan münezzehtir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur, hepsi O’na boyun eğmiştir.

Bakara Süresi 117. Ayet Meali: (O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece Ol der, o da hemen oluverir.

Bakara Süresi 118. Ayet Meali: Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı yada bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekilerde işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik

Bakara Süresi 119. Ayet Meali: Doğrusu biz seni Hak (Kur’an) ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemliklerden sorumlu değilsin.

Bakara Süresi 120. Ayet Meali: Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, and olsun ki, Allah’dan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.

Bakara Süresi 121. Ayet Meali: Kendilerine Kitap verdiklerimizden onu hakkını gözeterek okuyanlar, onlar ona iman ederler. Onu inkar edenlere gelince, işte gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.

Bakara Süresi 122. Ayet Meali: Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle aleme üstün kılmış olduğumu hatırlayın.

Bakara Süresi 123. Ayet Meali: Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler

Bakara Süresi 124. Ayet Meali: Bir zamanlar Rabbi İbrahim’i bir takım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince: Ben seni insanlara önder yapacağım, demişti. Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!) dedi. Allah: Ahdim zalimlere ermez (onlar için söz vermem) buyurdu.

Bakara Süresi 125. Ayet Meali: Biz, Beyt-i (Kabe’yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim’e ve İsmail’e şöyle emretmiştik: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rüku ve secde edenler için evimi temiz tutun.

Bakara Süresi 126. Ayet Meali: İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkar ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!

Bakara Süresi 127. Ayet Meali: Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz Sen işitensin, bilensin.

Bakara Süresi 128. Ayet Meali: Ey Rabbimiz! Bizi Sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de Sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usüllerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden çokça merhametli olan ancak Sensin.

Bakara Süresi 129. Ayet Meali: Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden Senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitab ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir Peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız Sensin.

Bakara Süresi 130. Ayet Meali: Kendini bilmeyenden başka İbrahim’in dininden kim yüz çevirir? Andolsun Biz, İbrahim’i bu dünyada seçkin kıldık. Şüphesiz o ahirette de iyilerdendir.

Bakara Süresi 131. Ayet Meali: Rabbi ona Teslim ol dediğinde, Alemlerin Rabbine teslim oldum demişti.

Bakara Süresi 132. Ayet Meali: İbrahim bunu oğullarına da vasiyet etti. Yakub da öyle, Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslam’ı) seçti. Siz de ancak Müslümanlar olarak ölün dedi.

Bakara Süresi 133. Ayet Meali: Yakub’a ölüm geldiği zaman size orada mı idiniz? O zaman (Yakub) oğullarına: Benden sonra kime kulluk edeceksiniz demişti. Onlar: Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilahı olan tek Allah’a kulluk edeceğiz; biz ancak O’na teslim olmuşuzdur dediler.

Bakara Süresi 134. Ayet Meali: Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz

Bakara Süresi 135. Ayet Meali: (Yahudiler ve Hristiyanlar) Müslümanlara:) Yahudi ya da Hristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif halde İbrahim’in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi

Bakara Süresi 136. Ayet Meali: Biz, Allah’a ve bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak ve Ya’kub ve esbata indirilene, Musa ve İsa’ya verilenlere Rableri tarafından diğer peygamberlere verilenlere, onlardan hiç birisi arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah’a teslim olduk deyin.

Bakara Süresi 137. Ayet Meali: Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka ayrılığa düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir

Bakara Süresi 138. Ayet Meali: Allah’ın (verdiği) rengiyle boyandık. Allah’tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak, O’na kulluk ederiz (deyin).

Bakara Süresi 139. Ayet Meali: De ki: Allah bizimde Rabbimz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, O’nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O’na gönülden bağlananlarız.

Bakara Süresi 140. Ayet Meali: Yoksa siz, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve esbatın Yahudi yahut Hristiyan olduklarını mı  söylüyorsunuz? De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah tarafından kendisine (bildirilmiş) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.

Bakara Süresi 141. Ayet Meali: Onlar bir ümmetti; gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız da size aittir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz.

Bakara Süresi 142. Ayet Meali: İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları Çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah’ındır. O dilediğini doğru yola iletir

Bakara Süresi 143. Ayet Meali: İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resulün de size şahit olması için sizi mutedil bir ümmet kıldık. Senin (arzulayıp da şu anda) yönelmediğin kıbleyi (Kabe’yi) biz ancak Peygamber’e uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayıt etmemiz için Kıble yaptık. Bu, Allah’ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Zira Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir..

Bakara Süresi 144. Ayet Meali: (Ey Muhammed!) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu (yücelerden haber beklediğini) görüyoruz. İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki Ehl-i Kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir..

Bakara Süresi 145. Ayet Meali: Yemin olsun ki (habibim) sen Ehl-i kitaba her türlü ayet (mucizeyi) getirsen, yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun

Bakara Süresi 146. Ayet Meali: Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu da oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Buna rağmen onlardan bir grup, bile bile gerçeği gizler

Bakara Süresi 147. Ayet Meali: Gerçek olan, Rabbinden gelendir. O halde kuşkulananlardan olma!

Bakara Süresi 148. Ayet Meali: Herkesin yöneldiği bir kıblesi vardır. (Ey müminler) Siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun, sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Çünkü Allah, her şeye kadirdir..

Bakara Süresi 149. Ayet Meali: Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu emir Rabbinden sana gelen gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir

Bakara Süresi 150. Ayet Meali: Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki insanlar için aleyhinize bir hüccet bulunmasın. Ancak hiçbir hüccet kabul etmeyen inatçı zalimler müstesna. Saskın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.

Bakara Süresi 151. Ayet Meali: Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran; size Kitab’ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.

Bakara Süresi 152. Ayet Meali: Öyle ise siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın bana nankörlük etmeyin!.

Bakara Süresi 153. Ayet Meali: Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.

Bakara Süresi 154. Ayet Meali: Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, lakin siz anlayamazsınız.

Bakara Süresi 155. Ayet Meali: Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azalma ile deneriz. Sabredenleri müjdele!.

Bakara Süresi 156. Ayet Meali: O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz derler.

Bakara Süresi 157. Ayet Meali: İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır

Bakara Süresi 158. Ayet Meali: Şüphe yok ki; Safa ile Merve Allah’ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah’ı ziyarete der veya umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarka bir iyilik yaparsa şüphesiz Allah fazlasıyla karşılık verir ve hakkıyla bilir..

Bakara Süresi 159. Ayet Meali: İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere, hem Allah, hem de bütün lanet ediciler lanet eder.

Bakara Süresi 160. Ayet Meali: Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeyi çokça kabul eden ve çokca merhamet edenim.

Bakara Süresi 161. Ayet Meali: İnkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onların üzerinedir.

Bakara Süresi 162. Ayet Meali: Onlar ebediyen lanet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir, ne de onların yüzlerine bakılır.

Bakara Süresi 163. Ayet Meali: İlahınız bir tek Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. O, Rahman’dır, Rahim’dir.

Bakara Süresi 164. Ayet Meali: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın indirip de kurumuş toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre amade bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir topluluk için birçok deliller vardır.

Bakara Süresi 165. Ayet Meali: İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah’ı severcesine severler. Müminlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi

Bakara Süresi 166. Ayet Meali: O zaman kendilerine uyulup arkalarından gidenler, uyanlar hızla uzaklaşmışlar, azabı görmüşler ve nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.

Bakara Süresi 167. Ayet Meali: (Kötülere) uyanlar şöyle diyecekler: Ah keşke dünyaya bir daha geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık. Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar

Bakara Süresi 168. Ayet Meali: Ey insanlar: Helal ve temizlerden yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.

Bakara Süresi 169. Ayet Meali: O size kötü ve çirkin şeyleri yapmanızı ve Allah hakkında bilmediklerinizi söylemenizi emreder.

Bakara Süresi 170. Ayet Meali: Onlara Allah’ın indirdiğine uyun denildiği zaman onlar, Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?

Bakara Süresi 171. Ayet Meali: Kafirlerin hali bağırıp çağırma dışında bir şey anlamayan hayvanlara bağıran çobanın haline benziyor. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Dolayısıyla onlar akıllarını kullanmazlar.

Bakara Süresi 172. Ayet Meali: Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız, O’na şükredin

Bakara Süresi 173. Ayet Meali: Allah size ancak leşi, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa saldırmadan ve sınırı aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah, çokça bağışlayan, çokça esirgeyendir

Bakara Süresi 174. Ayet Meali: Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yiyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü, Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.

Bakara Süresi 175. Ayet Meali: Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar.

Bakara Süresi 176. Ayet Meali: O azabın sebebi, Allah’ın kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır. Farklı yorum yapıp kitapta anlaşmazlığa düşenler, elbette derin ayrılık içindedirler.

Bakara Süresi 177. Ayet Meali: İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin iyiliğidir ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. Yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolculara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar o kimselerdir. Müttakiler ancak onlardır!

Bakara Süresi 178. Ayet Meali: Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kıssa farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi tarafından bir miktar affolunursa, iyiliği takip etmek ve öldürülenin velisine güzellikle ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa, muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.

Bakara Süresi 179. Ayet Meali: Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.

Bakara Süresi 180. Ayet Meali: Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir mal bırakacaksa anaya, babaya, yakınlarına uygun bir biçimde vasiyet etmek, Allah’tan korkanların üzerine bir borçtur.

Bakara Süresi 181. Ayet Meali: Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenindir. Şüphesiz Allah işitir ve bilir.

Bakara Süresi 182. Ayet Meali: Her kim, vasiyet edenin haksızlığa yahut günaha meyletmesinden endişe eder de (alakalıların) aralarını bulursa kendisine günah yoktur. Şüphesiz Allah çok bağışlayan, hem de merhamet edendir.

Bakara Süresi 183. Ayet Meali: Ey iman edenler! Oruç, sizden önce gelip-geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz

Bakara Süresi 184. Ayet Meali: Sayılı günler de olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa diğer günlerde kaza eder. Oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

Bakara Süresi 185. Ayet Meali: Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayına idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık Allah’ı da ta’zim etmeniz, şükretmeniz içindir

Bakara Süresi 186. Ayet Meali: Kullarım sana, beni sorarlarsa ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin, dileğine karşılık veririm. O halde benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.

Bakara Süresi 187. Ayet Meali: Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için birer, elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah, kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlara yaklaşmayın. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardı. Sakın bu sınırları aşmayın. İşte böylece Allah ayetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar

Bakara Süresi 188. Ayet Meali: Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bile bile, insanların mallarından bir kısmını, haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere vermeyin.

Bakara Süresi 189. Ayet Meali: Sonra, hilal şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar insanlar ve özellikle hac vakti için vakit ölçüleridir. Erdemlilik (birr), asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lakin erdemlilik, korunan kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah’tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.

Bakara Süresi 190. Ayet Meali: Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Aşırı gitmeyin; çünkü Allah aşırıları sevmez.

Bakara Süresi 191. Ayet Meali: Onları yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram’da, onlar sizinle savşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Eğer onlar, size karşı savaş açarlarsa siz de onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir.

Bakara Süresi 192. Ayet Meali: Eğer onlar (savaştan) vazgeçerlerse Allah Ğafur ve Rahim’dir

Bakara Süresi 193. Ayet Meali: Fitne tamamen yok edilinceye ve din de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur

Bakara Süresi 194. Ayet Meali: Haram ay haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır. Kim size saldırırsa sizde ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah muttakilerle beraberdir.

Bakara Süresi 195. Ayet Meali: Allah yolunda infak edin. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye! helaka atmayın. İyilik yapın. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.

Bakara Süresi 196. Ayet Meali: Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar, başlarınızı traş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere bir fidye vermesi gerekir. Emin olduğunuz vakit kim Hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmesi gerekir. Kurban kesemeyen kimse Hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Biliniz ki Allah’ın cezalandırması pek şiddetlidir.

Bakara Süresi 197. Ayet Meali: Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda Haccı kendisine farz ederse, Hac esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, tartışmak yoktur, ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. Azık edinin; kuşkusuz azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri! Benden korkun.

Bakara Süresi 198. Ayet Meali: Rabbinizden gelecek bir lütfu aramanızda size bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp akın ettiğinizde Me’şar-i Haram’da Allah’ı zikredin ve O’nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz, siz daha önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.

Bakara Süresi 199. Ayet Meali: Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. Allah’tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir.

Bakara Süresi 200. Ayet Meali: Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah’ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki; Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.

Bakara Süresi 201. Ayet Meali: Onların bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru derler.

Bakara Süresi 202. Ayet Meali: İşte onlar için, kazandıklarından büyük bir nasip vardır. Allah, hesabı çok çabuk görendir.

Bakara Süresi 203. Ayet Meali: Sayılı günlerde Allah’ı anın. Kim iki gün içinde acele edip dönmek isterse, ona günah yoktur. Kim geri kalırsa ona da günah yoktur. Bunlar günahtan sakınanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki hepiniz O’nun huzurunda toplanacaksınız.

Bakara Süresi 204. Ayet Meali: İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. O kalbindekine Allah’ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır.

Bakara Süresi 205. Ayet Meali: O, dönüp gittiğinde yeryüzünde ortalığı fesada vermek; ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozguncuları sevmez.

Bakara Süresi 206. Ayet Meali: Böylesine Allah’tan kork denilince benlik ve gurur kendini günaha sevk eder. Ona cehennem yeter. O ne kötü yataktır.

Bakara Süresi 207. Ayet Meali: İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah’ın rızasını almak için kendini feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir.

Bakara Süresi 208. Ayet Meali: Ey iman edenler! Hep birden İslam’a girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmandır

Bakara Süresi 209. Ayet Meali: Size apaçık deliller geldikten sonra, eğer saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah Azizdir, Hakim’dir.

Bakara Süresi 210. Ayet Meali: Onlar, ille de buluttan gölgeler içinde Allah’ın ve meleklerin gelmesini mi bekliyorlar? Halbuki iş bitirilmiştir. Bütün işler yalnızca Allah’a döndürülür.

Bakara Süresi 211. Ayet Meali: İsrailoğullarına sor: Onlara nice deliller verdik. Kim mucizeler kendisine geldikten sonra Allah’ın nimetini değiştirirse, bilsin ki Allah’ın azabı şiddetlidir

Bakara Süresi 212. Ayet Meali: Kafir olanlar için dünya hayatı cazip kılındı. Onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, inkardan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır

Bakara Süresi 213. Ayet Meali: İnsanlar bir tek ümmet idi. Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla beraber hak yolu gösteren kitapları da gönderdi. İndirilen kitapta hiç kimse ayrılığa düşmedi. Ancak kendilerine kitap verilenler, apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki kıskançlıktan ötürü dinde anlaşamzlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi. Allah dilediğini doğru yola iletir.

Bakara Süresi 214. Ayet Meali: Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler Allah’ın yardımı ne zaman gelecek? demişlerdi. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır

Bakara Süresi 215. Ayet Meali: Sana, ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah, yapacağınız her hayrı bilir.

Bakara Süresi 216. Ayet Meali: Savaş hoşunuza gitmediği halde size farz kılındı. İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğimiz bir şey sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir…

Bakara Süresi 217. Ayet Meali: Sana haram ayı, yani onda savaşmayı sorarlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır. (İnsanları) Allah yolundan çevirmek, Allah’ı inkar etmek, Mescid-i Haram’ın ziyaretine mani olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Onlar eğer güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim, dininden döner ve kafir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliklerdir ve orada devamlı kalırlar.

Bakara Süresi 218. Ayet Meali: İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler, işte Allah’ın rahmetini bunlar umabilirler. Allah, gafurdur, rahimdir.

Bakara Süresi 219. Ayet Meali: Sana, içki ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. İhtiyaç fazlasını de. Allah size ayetleri böyle açıklar ki düşünesiniz.

Bakara Süresi 220. Ayet Meali: Dünya ve ahiret hakkında düşünesiniz diye böyle yapıyor. Bir de sana yetimleri soruyorlar. De ki: Onların durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlara karışıp (birlikte yaşar)sanız (sakıncası yok). (Onlar da) sizin kardeşinizdir. Allah, bozguncuyu yapıcı olandan ayırır. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir. Hüküm ve hikmet sahibidir.

Bakara Süresi 221. Ayet Meali: İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir cariye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah düşünüp anlasınlar diye ayetlerini insanlara açıklar

Bakara Süresi 222. Ayet Meali: Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri, de sever.

Bakara Süresi 223. Ayet Meali: Kadınlarınız sizin tarlanızdır. Tarlanıza dilediğiniz biçimde varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdim edin. Allah’a karşı gelmekten sakının ve her halde onun huzuruna varacağınızı bilin. (Ey Muhammed!) Müminleri müjdele.

Bakara Süresi 224. Ayet Meali: Yeminlerinizden dolayı Allah’ı (O’nun adını), iyilik etmenize, O’ndan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın

Bakara Süresi 225. Ayet Meali: Allah sizi kasıtsız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Lakin kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Allah Gafur’dur, Halim’dir.

Bakara Süresi 226. Ayet Meali: Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler, dört ay beklerler. Eğer (bu müddet içinde) kadınlarına dönerlerse, şüphesiz Allah çokça bağışlayan ve esirgeyendir.

Bakara Süresi 227. Ayet Meali: Eğer (müddet içinde dönmeyip kadınlarını) boşamaya karar verirlerse (ayrılırlar). Biliniz ki Allah işitir ve bilir.

Bakara Süresi 228. Ayet Meali: Boşanmış kadınlar, kendi başlarına (evlenmeden) üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer onlar Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanmışlarsa, rahimlerinde Allah’ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Eğer kocalar barışmak isterlerse, bu durumda boşadıkları kadınları geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azizdir, hakimdir.

Bakara Süresi 229. Ayet Meali: Boşama iki defadır. Bundan sonra ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah’ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah’ın sınırlarını hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.

Bakara Süresi 230. Ayet Meali: Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar

Bakara Süresi 231. Ayet Meali: Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit ya onları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. Fakat haksızlık ederek ve zarar vermek için onları nikah altında tutmayın. Kim bunu yaparsa muhakkak kendine kötülük etmiş olur. Allah’ın ayetlerini eğlenceye almayın. Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini, (size verdiği hidayeti), size öğüt vermek üzere indirdiği Kitabı ve hikmeti hatırlayın. Allah’tan korkun. Bilesiniz ki Allah, her şeyi bilir.

Bakara Süresi 232. Ayet Meali: Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, onların (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Böyle yapmanız kendiniz için en iyisi ve en temizidir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Bakara Süresi 233. Ayet Meali: Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi baba tarafına aittir. Bir insan ancak gücü yettiğinden sorumlu tutulur. Hiçbir anne, çocuğu sebebiyle, hiçbir baba da çocuğu yüzünden zarara uğratılmamalıdır. Onun benzeri (nafaka temini) varis üzerine de gerekir. Eğer anne ve baba birbiriyle görüşerek ve karşılıklı anlaşarak çocuğu memeden kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı (süt anne tutarak) emzirtmek istediğiniz takdirde, süt anneye vermekte olduğunuzu iyilikle teslim etmeniz şartıyla, üzerinize günah yoktur. Allah’tan korkun. Bilin ki Allah, yapmakta olduklarınızı görür.

Bakara Süresi 234. Ayet Meali: Sizden ölenlerin, geride bıraktıkları eşleri, kendi başlarına (evlenmeden) dört ay on gün beklerler. Bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, kendileri hakkında yaptıkları meşru işlerde size bir günah yoktur. Allah yapmakta olduklarınızı bilir.

Bakara Süresi 235. Ayet Meali: (İddet beklemekte olan) kadınlarla evlenme hususundaki düşüncelerinizi üstü kapalı biçimde anlatmanızda veya onu içinizde gizli tutmanızda size günah yoktur. Allah bilir ki siz onları anacaksınız. Lakin, meşru sözler söylemeniz müstesna, sakın onlarla gizlice sözleşmeyin. Farz olan bekleme müddeti dolmadan, nikah bağını bağlamaya kalkışmayın. Bilin ki Allah, gönlünüzdekileri bilir. Bu sebeple Allah’tan sakının. Şunu iyi bilin ki Allah gafurdur, halimdir

Bakara Süresi 236. Ayet Meali: Nikahtan sonra henüz dokunmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden kadınları boşarsanız bunda size bir sorumluluk yoktur. Bu durumda onlara müt’a (hediye cinsinden bir şeyler) verin. Zengin olan durumuna göre, fakir olana da durumuna göre vermek düşer. Münasip bir Müt’a vermek, iyiler için bir borçtur

Bakara Süresi 237. Ayet Meali: Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, tayin ettiğiniz mehirin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikah bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvaya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın. Şüphesiz allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür

Bakara Süresi 238. Ayet Meali: Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’ın huzuruna saygı ve bağlılık içinde durun

Bakara Süresi 239. Ayet Meali: Eğer (bir şeyden) korkarsanız (namazlarınıza) yaya yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah’ın size öğrettiği şekilde O’nu anın (namaz kılın)

Bakara Süresi 240. Ayet Meali: Sizden ölüp de (dul) eşler bırakan kimseler, zevcelerinin, evlerinden çıkarılmadan, bir yıla kadar bıraktıkları maldan faydalanmaları hususunda (sağlıklarında) vasiyet etsinler. Eğer o kadınlar, (kendiliklerinden) çıkıp giderlerse, kendileri hakkında yaptıkları meşru şeylerden size bir günah yoktur. Allah azizdir, hakimdir.

Bakara Süresi 241. Ayet Meali: Boşanmış kadınların, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır. Bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur.

Bakara Süresi 242. Ayet Meali: Allah işte size böylece ayetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız

Bakara Süresi 243. Ayet Meali: Binlerce oldukları halde, ölüm korkusundan dolayı yurtlarından çıkıp gidenleri görmedin mi? Allah onlara: Ölün dedi (öldüler). Sonra onları diriltti. Şüphesiz Allah insanlara karşı lütufkardır. Lakin insanların çoğu şükretmez.

Bakara Süresi 244. Ayet Meali: Allah yolunda savaşın ve bilin ki Allah, her şeyi işitir ve bilir.

Bakara Süresi 245. Ayet Meali: Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah’a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? Darlık veren de bolluk veren de Allah’tır. Sadece O’na döndürüleceksiniz.

Bakara Süresi 246. Ayet Meali: Musa’dan sonra, Beni İsrail’den ileri gelen kimseleri görmedin mi? Kendilerine gönderilmiş bir peygambere: Bize bir hükümdar gönder ki (onun komutasında) Allah yolunda savaşalım demişlerdi. Ya size savaş yazılır da savaşmazsanız? dedi. Yurtlarımızdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda neden savaşmayalım? dediler. Kendilerine savaş yazılınca, içlerinden pek azı hariç, geri dönüp kaçtılar. Allah zalimleri bilir.

Bakara Süresi 247. Ayet Meali: Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Talut’u size hükümdar olarak gönderdi, dedi. Bunun üzerine: Biz, hükümranlığa daha layık olduğumuz halde, kendisine servet ve zenginlik yönünden geniş imkanlar verilmemişken, o bize nasıl hükümdar olur? dediler. Allah sizin üzerinize onu seçti, ilimde ve bedende ona üstünlük verdi. Allah, mülkünü dilediğine verir. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir dedi.

Bakara Süresi 248. Ayet Meali: Peygamberleri onlara: Onun hükümranlığının alameti, Tabut’un size gelmesidir. Meleklerin taşıdığı o Tabut’un içinde Rabbinizden size bir ferahlık ve sükunet, Musa ve Harun hanedanlarının bıraktıklarından bir kalıntı vardır. Eğer inanmış kimseler iseniz sizin için bunda şüphesiz bir alamet vardır, dedi

Bakara Süresi 249. Ayet Meali: Talut askerlerle beraber (cihad için) ayrılınca dedi ki: Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtihan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Eliyle bir avuç içen müstesna, kim ondan içmezse bendendir. İçlerinden pek azı müstesna hepsi ırmaktan içtiler. Talut ve iman edenler beraberce ırmağı geçince: Bugün bizim Cihad’a ve askerlerine karşı koyacak bir gücümüz yoktur dediler. Allah’ın huzuruna varacaklarına inananlar: Nice az sayıda bir birlik Allah’ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir, dediler

Bakara Süresi 250. Ayet Meali: Talut ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında: Ey Rabbimiz: Üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı sebat ettir. Kafir kavme karşı bize yardım et,dediler

Bakara Süresi 251. Ayet Meali: Sonunda Allah’ın izniyle onları yendiler. Davud da Calut’u öldürdü. Allah ona (Davud’a) hükümdarlık ve hikmet verdi, dilediği ilimlerden ona öğretti. Eğer Allah’ın insanlardan bir kısmının kötülüğünü diğerleriyle savması olmasaydı elbette yeryüzü altüst olurdu. Lakin Allah bütün insanlığa karşı lütuf ve kerem sahibidir.

Bakara Süresi 252. Ayet Meali: İşte bunlar Allah’ın ayetleridir. Biz onları sana, doğru olarak anlatıyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş Peygamberlerdensin.

Bakara Süresi 253. Ayet Meali: O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya açık mucizeler verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkar etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı, lakin Allah dilediğini yapar.

Bakara Süresi 254. Ayet Meali: Ey iman edenler! Alış veriş, dostluk ve şefaat bulunmayan gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcayın. Kafirler zalimlerin ta kendileridir.

Bakara Süresi 255. Ayet Meali: Allah, Ondan başka ilah yoktur. O, hayydır, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi Onundur. İzni olmadan Onun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Ona hiçbir şey gizli kalmaz). Onun bildirdiklerinin dışında insanlar Onun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. Onun Kürsi’si gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.

Bakara Süresi 256. Ayet Meali: Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. Artık kim tağutu reddedip Allah’a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.

Bakara Süresi 257. Ayet Meali: Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkar edenlere gelince, onların dostları da tağuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar

Bakara Süresi 258. Ayet Meali: Allah kendisine mülk (hükümdarlık ve zenginlik) verdiği için, şımararak Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya giren (Nemrud’u) görmedin mi? İşte o zaman İbrahim, Rabbim hayat veren ve öldürendir demişti. O da: Hayat veren ve öldüren benim demişti. İbrahim: Allah güneşi doğudan getirmektedir; haydi sen de onu batodan getir dedi. Bunun üzerine kafir apışıp kaldı. Allah zalim kimseleri hidayete erdirmez.

Bakara Süresi 259. Ayet Meali: Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin duvarları çatıları üzerine çökmüş (alt üst olmuş) bir kasabaya uğradı. Ölümünden sonra Allah bunları nasıl diriltir acaba? dedi. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz sene bıraktı; sonra tekrar diriltti. Ne kadar kaldın? dedi. Bir gü yahut daha az dedi. Allah ona: Hayır yüz sene kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamıştır. Eşeğine de bak. Seni insanlara bir ibret kılalım diye (yüz sene ölü tuttuk, sonra tekrar dirilttik). Şimdi sen kemiklere bak, onları nasıl düzenliyor, sonra ona nasıl et giydiriyoruz ded. Durum kendisince anlaşılınca: Şimdi iyice biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir dedi.

Bakara Süresi 260. Ayet Meali: İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim) dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır, koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azizdir, hakimdir buyurdu

Bakara Süresi 261. Ayet Meali: Allah yolunda mallarını harcayanların misali, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah’ın lütfu geniştir. O her şeyi bilir.

Bakara Süresi 262. Ayet Meali: Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan ve eziyet vermeyen kimselere var ya, onların Allah katında has mükafatları vardır. Onlar için hiç bir korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.

Bakara Süresi 263. Ayet Meali: Güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, aceleci değildir.

Bakara Süresi 264. Ayet Meali: Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar, kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kafirleri doğru yola iletmez.

Bakara Süresi 265. Ayet Meali: Allah’ın rızasını kazanmak için mallarını hayra sarf edenlerin durumu, bir tepede kurulmuş güzel bir bahçeye benzer ki, üzerine bol yağmur yağmış da iki kat ürün vermiştir. Bol yağmur yağmasa bile bir çisinti düşer (de yine ürün verir). Allah, işlediklerini görmektedir.

Bakara Süresi 266. Ayet Meali: Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından sular akan ve kendisi için orada her çeşit meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da; bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendisine ihtiyarlık gelip çatan, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse arzu etmez). İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size ayetlerini açıklar

Bakara Süresi 267. Ayet Meali: Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarınızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye layıktır

Bakara Süresi 268. Ayet Meali: Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vadeder. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir

Bakara Süresi 269. Ayet Meali: Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.

Bakara Süresi 270. Ayet Meali: Yaptığınız her harcamayı ve adadığınız her adağı muhakkak Allah bilir. Zalimler için hiç yardımcı yoktur

Bakara Süresi 271. Ayet Meali: Eğer sadakaları (zekat ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne ala. Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter. Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.

Bakara Süresi 272. Ayet Meali: (Ya Muhammed!) Onları doğru yola iletmek sana ait değildir. Lakin Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak Allah’ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa, karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız

Bakara Süresi 273. Ayet Meali: (Yapacağınız hayırlar) kendilerini Allah yoluna adamış, bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun. Bilmeyen kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zannederler. Sen onları simalarından tanırsın. Çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. Yaptığınız her hayrı muhakkak Allah bilir.

Bakara Süresi 274. Ayet Meali: Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarf edenler var ya, onların mükafatları Allah katındadır. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler

Bakara Süresi 275. Ayet Meali: Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal, onların Alım- satım tıpkı faiz gibidir. Allah ise, alım- satımı helal, faizi haram kılmış demeleri yüzündendir. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah’a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kılarlar.

Bakara Süresi 276. Ayet Meali: Allah faizi mahveder, sadakaları ise artırır. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez.

Bakara Süresi 277. Ayet Meali: İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekat verenler var ya, onların mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.

Bakara Süresi 278. Ayet Meali: Ey iman edenler! Allah’tan sakının. eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk edin

Bakara Süresi 279. Ayet Meali: Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resulü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir, ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz

Bakara Süresi 280. Ayet Meali: Eğer (borçlu) darlık içinde ise, eli genişleninceye kadar ona mühlet vermek (gerekir). Eğer (gerçekleri) anlarsanız bunu sadakaya (veya zekata) saymak sizin için daha hayırlıdır.

Bakara Süresi 281. Ayet Meali: Allah’a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının

Bakara Süresi 282. Ayet Meali: Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir katip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir katip Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın; (her şeyi olduğu gibi yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıf veya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun). Çağrıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vadesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle) alış-veriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunu yaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah’tan korkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir.

Bakara Süresi 283. Ayet Meali: Yolculukta olur da, yazacak kimse bulamazsanız (borca karşılık) alınmış bir rehin de yeterlidir. Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) Rabbi olan Allah’tan korksun. Şahitliği (bildiklerinizi) gizlemeyin. Kim onu gizlerse, bilsin ki onun kalbi günahkardır. Allah yapmakta olduklarınızı bilir.

Bakara Süresi 284. Ayet Meali: Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah’ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir.

Bakara Süresi 285. Ayet Meali: Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamana sığındık! Dönüş sanadır dediler

Bakara Süresi 286. Ayet Meali: Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme! Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.