Her şeyin bir eceli olduğu gibi, dünyanın da bir eceli vardır. Bir gün gelecek dünyamızın mevcut düzeni bozulacak, yerde ve gökteki bütün canlılar yok olacaktır.
Belli bir süre sonra bütün ölüler dirilecek ve dünyada yaptığı şeylerden hesap vermek üzere mahşer yerinde toplanacaklar, neticede inananlar cennete, inanmayanlar cehenneme gidecekler. İnanıp da inancına göre amel etmeyenler (eğer Allah affetmezse) günahları kadar cehennemde kalacaklar, fakat yine sonunda cennete gideceklerdir.
Daha geniş anlamıyla ahiret, ölümle başlayan ikinci dirilişten sonra ebediyen devam edecek olan bir hayattır. Bu anlamda ahiret, dünya karşılığında, ahiret hayatı da dünya hayatı karşılığında kullanılır.
Bu tarife, ölümle başlayan başta kabir hayatı dahil olduğu gibi ahiret hayatının halleri sayılan İsrafil (a.s)’ın sure üflemesi, kıyametin kopması, yeniden dirilme, mahşerde toplanma, amel defterlerinin verilmesi, hesap, mizan, havuz, şefaat, sırat, cennet ve cehennemle ilgili hususlar da dahildir.