Hatırlatma nevinden ve kendinden öncekilerin kıssalarına hazırlama cihetinden onlara şöyle de: “Allah’ın ayetlerini inkar edenler“, peygamberlere inmiş olan ilahi hükümleri -özellikle de hakikati ve doğruluğu ortaya çıktıktan sonra- yalanlayanlar, bununla birlikte “Peygamberleri haksız yere öldürenler“, kendilerine Allah’ın ayetleri inen peygamberleri hiçbir hukuki ve dini gerekçe olmaksızın katledenler, “Adaleti / doğruluğu emreden insanları öldürenler“, kendilerine inen şeriate tabi olup, dinlerine gönülden bağlanarak, onların emir ve hükümlerine sarılmış olan müminleri öldürenler var ya, işte bunların başına dünyada gelen belalar gelmiştir ve ahirette de artık dünyadakinin kat be kat fazlası gelecektir. Umulur ki, onlar uyanırlar, kendilerine gelirler ve bu hallerinden vazgeçerler. Aksi halde “Onları elim bir azap ile müjdele (Al-i İmran 21)”.
Ey Resullerin en kamili! İnat ve ısrarlarına mıkabil onları acı bir azap ile müjdele
“Bunlar, dünyada da ahirette de amelleri boşa gidenlerdir“. Bu ısrarcı ve inatçıların amelleri bir kerede zayi olmuştur, boşa gitmiştir, öyle ki; Allah katında onlara amelleri dünyada da ahirette de hiçbir fayda sağlamayacaktır. “Onlara yardım eden kimse de yoktur (Al-i İmran 22)”.
Gaflet ve dalalette boğulup gittikleri için ve hidayetten asla bir paylarının olmaması dolayısıyla, ne onların kendilerine rehber olarak kulluk edip uydukları kimselerden, ne de başkalarından onlara kimse şefaat etmeyecek, edemeyecektir
Kaynak: Abdülkadir Geylani / Geylani Tefsiri / C: I / bkz: 288-289