A’la Süresi 1. Ayet Meali: O en yüce Rabbinin ismini tesbih et!
A’la Süresi 2. Ayet Meali: O ki yaratıp,düzenleyendir
A’la Süresi 3. Ayet Meali: O ki takdir edip,yol gösterendir
A’la Süresi 4. Ayet Meali: O ki meralar çıkaran,
A’la Süresi 5. Ayet Meali: Sonra da onu kupkuru ve simsiyah hale getirendir
A’la Süresi 5. Ayet Tefsiri: İlkbahar mevsiminde her taraf yemyeşildir; gözü, gönlü aydınlatan güzellikteki bitkiler, rengarenk çiçekler, yeşilliklerle donatılmışır.
Yazın olgunlaşan türlü türlü meyveler, sebzeler insana şevk ve güç vermektedir. Sonbaharın girmesiyle birlikte bunların hepsi sararmış, kurumuş, biçilmiştir; daha sonra ufalanıp saman, çer, çöp ve toz haline gelip yok olmaktan kurtulamamıştır. Her yıl bitkiler aleminde tekrarlanan bu gerçek, insanoğluna elbette bir takım mesajlar sunmaktadır.
Özellikle de küçük bir bebek olarak doğup büyüyen, sonra yetişkinlik çağını aşıp olgunlaşan, daha sonra da yaşlanıp gün geçtikçe güçten ve iktidardan düşen ve en nihayetinde her canlı gibi ölen ademoğluna hayat, ölüm ve tekrar yaratılma hakkında önemli mesajlar sunmaktadır.
A’la Süresi 6. Ayet Meali: Sana okutacağımız ve sen unutmayacaksın
A’la Süresi 7. Ayet Meali: Allah’ın dilediği müstesna. Şüphe yok ki o açık olanı da bilir, gizli kalanı da
A’la Süresi 8. Ayet Meali: Biz sana en kolay olanı gerçekleştirme başarısını vereceğiz.
A’la Süresi 9. Ayet Meali: O halde -eğer öğüt fayda verirse- sen de öğüt ver
A’la Süresi 10. Ayet Meali: Korkan kimse öğüt alacak
A’la Süresi 11. Ayet Meali: Ebedi mutluluktan nasibi olmayan da ondan uzak duru
A’la Süresi 12. Ayet Meali: İşte en büyük ateşe girecek olan odur
A’la Süresi 13. Ayet Meali: Sonra içine atıldığı ateşte ne ölecek ne de yaşayacaktır
A’la Süresi 14-15. Ayet Meali: Doğrusu arınan ve rabbinin adını anıp namaz kılan kurtuluşa ermiştir.
A’la Süresi 14 ve 15. Ayet Tefsiri: “Muhakkak ki Allah müminlere, kendi aralarından, onlara Allah’ın ayetlerini okuyan, onları (maddi ve manevi kirlerden) temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten kendileri gibi bir insanı elçi göndermekle büyük bir iyilik etmiştir. Oysa onlar daha önce apaçık bir sapkınlık içindeydiler (Al-i İmran 164)” ayetinde de belirtildiği üzere, dünya hayatında Hz Peygamber’in örnek kişiliği ve başarılı öğretmenliği ile cehaletin kirlerinden arınan, kitabı okuyup hikmeti öğrenen ve eğitilip yetiştirilen; Ahirette ise Allah’ın rahmetiyle muamele edip tün günahları bağışladığı ve tezkiye ettiği müminler bu sınavı başarmışlardır.
Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatına sarılıyor, geleceğinizi, ahireti ise ihmal ediyorsunuz. Oysa ahiret hayatı baki, dünya ise fanidir. İnsan, hiç olmazsa zaman zaman ahirete gönderdiği azığına bir bakmalı ve kendini tamamen unutanlardan olmamalıdır. Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Dünyayı seven ahiretine zarar verir, ahireti seven dünyasına zarar verir. Siz baki olanı, fani olana tercih edin.
A’la Süresi 16-19. Ayet Meali: Bunlar önceki kitaplarda, İbrahim ve Mûsâ’nın kitaplarında da vardır.
Sayfalardan maksat, Kur’an’dan önce indirilmiş olan, semavi vahyi içeren suhuf ve kitaplar olmalıdır. Gerçekler ise, burada ve Necm süresinin 33-35 arası ayetlerinde anlatılanlar olabilir.
Kaynak: M. Zeki Duman / Beyanul-Hak / C:1 / bkz: 98-101