Allah Her Duayı Kabul Eder mi? & Said Nursi

Dua
05/09/2024
2
A+
A-
Allah Her Duayı Kabul Eder mi? & Said Nursi

İman, duayı kesin bir vesile olarak gerektirdiği gibi, insanın fıtratı da onu şiddetle ister. Cenab-ı Hak’da, Duanız olmasa ne kıymetiniz var mealinde; Resulüm! De ki Kulluğunuz ve yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin (Furkan/77) buyuruyor ve Bana dua edin, size cevap vereyim (Mü’min 60) diye emrediyor. Eğer dersen ki: Birçok defa dua ediyoruz kabul olmuyor. Halbuki ayet umumidir, her duaya cevap verildiğini bildiriyor. Bunun izahı nedir?

Cevap vermek ayrı, kabul etmek ayrıdır. Her duaya cevap verilir, fakat her duayı kabul etmek, istenen şeyi aynen vermek Cenab-ı Hakk’ın hikmetine tabidir.

Mesela, hasta bir çocuk doktoru çağırır. Doktor: buyur der, ne istiyorsun? Çocuk: Şu ilacı bana ver der. Doktor ise ya aynen çocuğun istediğini yada faydası için ondan daha iyisini verir. Belkide ilacın zararlı olduğunu bilir, hiç vermez.

İşte Cenab-ı Hak, Hakim-i Mutlak her yerde hazır ve nazır olduğundan duasına cevap verir. Yalnızlık, korku ve kimsesizlik dehşetini, her yerde hazır bulunuşu ve her şeye cevap vermesiyle dostane bir hale çevirir. Fakat insanın arzu ve heveslerinin zorlamasıyla isteklerini değil hikmetinin gerektirdiği gibi, ya onun dilediğini aynen ya da daha iyisini verir, veyahut hiç vermez. Hem dua bir kulluktur. Kulluğun neticeleri ahirete aittir (1)”

“Acaba, senin bedeninde, bahçende ve vatanında hayatın için gerekli, uygun olan bütün ihtiyaçları ve donanımı, hikmet, inayet ve rahmetle hazırlayan, hepsini vaktinde yetiştiren, hatta midenin ve yaşama arzusuyla ettiği hususi ve basit rızık duasını bilen, işiten ve o duayı kabul buyurduğunu sayısız leziz yiyecekle gösteren ve mideyi memnun eden, her şeyin tasarrufunu elinde tutan Kadir bir Zat, hiç mümkün müdür ki, seni bilmesin,görmesin?

Acaba neden insanın en büyük gayesi olan ebedi hayat için gerekli sebepleri hazırlamasın? Hem insanın en büyük, en mühim, kendisine en layık umumi beka duasını; ahiret alemini ve cenneti yaratarak kabul etmesin?

Ve kainattaki en mühim varlık, yeryüzünün sultanı ve neticesi olan insanın arşı ve ferşi çınlatan kapsamlı ve çok kuvvetli duasını işitmeyip ona küçük bir mide kadar kıymet vermesin, onu memnun etmesin, kusursuz hikmetini ve sonsuz rahmetini inkar ettirsin?

Hem hiç mümkün müdür ki, en basit hayat mertebesindeki bir canlının pek gizli sesini duysun, derdini dinlesin, nazını çeksin, ona derman versin, onu tam bir itina ve alaka ile beslesin, her şeyi ona dikkatle hizmet ettirsin, büyük mahlukatını ona hizmetkar kılsın da, en büyük ve kıymetli baki ve nazlı bir hayat mertebesindeki insanın, gök gürlemesi gibi yüksek sesini işitmesin? Onun çok mühim beka duasını, nazını, niyazını nazara almasın!

Adeta bir askerin teçhizatını tam bir itina ile versin,onu idare etsin de itaatkar ve muhteşem orduya hiç bakmasın! Zerreyi görsün de güneşi görmesin. Sivrisineğin sesini işitsin, fakat gök gürültüsünü duymasın! Haşa, yüz bin defa haşa!

Hem hiçbir şekilde akıl kabul eder mi ki, sonsuz rahmet, muhabbet ve şefkat sahibi, sanatını çok seven, kendini çok sevdiren ve kendisini sevenleri daha da seven Kadir ve Hakim bir Zat; O’nu çok seven, sevimli ve sevilen, Sani’ne yaratılışı gereği tapan, insanı ve onun hayatının da kendisi ve özü olan ruhu ebedi ölümle idam edip, o sevgili dostunu ve habibini ebediyen küstürsün, darıltsın, müthiş inciterek rahmet sırrını ve muhabbet nurunu inkar etsin ve ettirsin! Yüz bin defa haşa ve kella!

Bu kainatı tecellileriyle süsleyen, mutlak bir güzellik ve bütün varlıkları sevindiren mutlak bir rahmet, böyle sonsuz ve mutlak çirkinlikten, zulümden ve merhametsizlikten elbette sonsuz derece uzaktır.

Netice olarak; Madem dünyada hayat var, elbette insanlardan hayatın sırrını anlayanlar ve onu boş yere harcamayanlar, kötü yolda kullanmayanlar, beka aleminde, ebedi cennette sonsuz bir hayata kavuşacaklardır (2)”

Kaynak: Said Nursi / Sözler / bkz:

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.