A’raf Süresi 130 ve 131. Ayetin Tefsiri
A’raf, tövbe, mucize, kurtuluş, kalkınma, ikrah, korku, nimeti nankörlük
A’raf Süresi 130. Ayet Meali: Ant olsun ki biz kıtlıklar vererek ve ürünleri azaltarak Firavun kavmini belki ders alırlar diye cezalandırdık
A’raf Süresi 130. Ayet Tefsiri: İrademiz onları cezalandırmayı kararlaştırdığında önce onları kuraklıkla, yiyecek ve içeceklerini azaltmak suretiyle, elde ettikleri ürünleri alamamalarıyla cezalandırdık ki bolluk günlerini hatırlasınlar ve bize yönelsinler, diye. Eski bolluk günlerine tekrar kavuşmak için belki bize yalvarırlar, kendilerini tevhide çağırmak için gönderdiğimiz peygamberlerimize inanırlar, onları yalanlamazlar, diye.
A’raf Süresi 131. Ayet Meali: Onlara bir iyilik gelince, Bu bizim hakkımızdır derler, eğer kendilerine bir fenalık gelirse, Musa ve Onunla beraber olanları uğursuz sayarlardı. Bilesiniz ki, onlara gelen uğursuzluk Allah katındandır, fakat onların çoğu bunu bilmezler.
A’raf Süresi 131. Ayet Tefsiri: Onlar, kalplerinin katılığı sebebiyle ve gerçeklere karşı körlüklerinden dolayı bu gibi olaylardan ibret almadılar. Bolluk, rahatlık, refah gibi güzellikleri elde ettikleri zaman bunlar yalnızca bize aittir, bizim için verilmiştir, bizim iyi şansımızdan dolayıdır, bizler bunu hakkettik diyerek böbürlenirler.
Başlarına bir bela geldiği zaman ise Musa ve ona inanların uğursuzluk getirdiğini iddia ederlerdi. Ne zaman bir sıkıntı içine girseler, bir belaya düşseler, bir bıkkınlık hissetseler sebebinin Musa ve ona inananlar olduğunu ileri sürerlerdi. Bu uğursuzların yüzünden bunlar başımıza geldi, derlerdi
İyi günde ve kötü günde Allah’a yönelen ey müminler!
Dikkat ediniz. Uğursuz saydıkları şeylerin sebebi Allah katındadır. Onları öyle takdir eden Allah’tır. Çünkü sahiplik ve tasarruf yetkisi sadece Allah’ın elindedir. Dilediğini veren odur, dilediğini geri alan da odur. O dilediğini yapar, dilediği hükmü verir. Fakat onları çoğu bunları bilmedikleri için sebepleri bildiklerini sandıkları şeyler arasında görürler ve olayları inatla ve kibirle onlara dayandırırlar
Kaynak: Abdülkadir Geylani / Geylani Tefsiri / C: II / bkz: 159-160