Ayet ve Hadislere Göre: Anne-Baba Hakkı
Anne babaya itaat, anne babaya hürmet, anne babaya güzel davranış, anne baba ve İslam, anne babanın önemi, Kur’an’da anne baba
Dünyada sevgi, saygı ve iyiliğe en fazla layık olan kişilerin başında anne ve baba gelmektedir. Anneler çocuklarını hamilelik dönemlerinde büyük zorluklarla taşımakta, çeşitli eziyet ve sıkıntılarla dünyaya getirmektedirler. Doğum sonrasında ise, uykularını bölerek onları emzirmekte, en güzel ninnilerle uyutup sevgiyle büyütmektedirler.
Hepimiz maddi ve manevi gelişimimizi annelerimizin sevgi, şefkat ve merhametine borçluyuz. Çünkü bir çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimi için anne sütünün faydaları ne kadar önemli ise, annenin sevgi, şefkat ve merhameti de en az o kadar önemlidir. Kişinin anneye olan ihtiyacı hayat boyu sürmektedir.
Annelerimiz başlarımızın tacı, dertlerimizin ilacı, gönüllerimizin sultanıdırlar.
Bakınız şair bu gerçeği ne güzel ifade ediyor:
- Ana başa taç imiş, her derde ilaç imiş
- Bir evlat pir de olsa, anaya muhtaç imiş
- Ağlarsa anam ağlar, gayrisi yalan ağlar
Diğer yanda annelerimizle babalarımızın üzerimizde şüphesiz çok büyük hak ve emekleri vardır.
İyilik ve yardımlaşmanın, ağırbaşlılık ve sorumluluğun sembolü olan babalarımız; soğuk-sıcak, yaz-kış demeden, gece-gündüz çalışır, çabalar, helalinden kazanır, maddeten ve manen büyüyüp gelişmemize ve hayata atılmamıza katkıda bulunurlar. Baba sevgisi ve desteği de çocuklar için önemli bir güç kaynağıdır.
Muhterem Kardeşlerim!
Kur’an-ı Kerim‘de anne baba hakkını anlatan ayet şöyle buyuruyor: Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, ana-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. eğer onlardan biri, yada her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara öf bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle (İsra Süresi 23)
Bu ayette bir müminin, anne babasına, eziyet, kötülük şöyle dursun onlara iyilikte bulunması, saygılı davranması, onlara şefkat ve merhamet yüklü sözcüklerle güzel bir şekilde hitap etmesi gerektiği bildirilmiştir.
Zira o güçsüz iken, anne-babası ona kol-kanat germiş, bütün zorluk ve meşakkatlere rağmen ona hep güler yüz göstermiş, güzel söz söylemişlerdir. Onun mutluluğu için nice fedakarlıklara katlanmışlardır.
Üzülerek ifade edelim ki, günümüzde evlatları için her türlü fedakarlığı yaptıkları halde yalnızlığa itilmiş, meşakkatlerin kucağına terk edilmiş, sahipsiz gözü yaşlı anne-babalarla sıkça karşılaşıyoruz.
Gözyaşlarının, terk edilmişliğin, hayata küsmenin meydana getirdiği bu ızdırap tabloları vicdanları derinden yaralıyor. Oysa bu tabloları huzur ve mutluluk, fedakarlık ve sabır, merhamet ve hoşgörü süslemelidir.
Bizler onların varlığı ile sıkıntı ve meşakkat değil huzur ve mutluluk duymalıyız. Varlıklarını yük değil nimet olarak algılamalıyız.
Değerli Müslümanlar!
Şüphesiz her mümin Allah’ın rızasını kazanmayı, onun ahirette sunacağı nimetlere nail olmayı hedefler. Bu hedefe ulaşılmasında, salih amellerin ayrı bir yeri vardır. Unutmayalım ki, anne-babanın hayır dua ve rızası bu güzelliklere ulaşmanın yollarından biridir.
Yetim olarak anne-baba özlemiyle büyümüş sevgili Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur; Allah’ın rızası, anne-babanın rızasında, Allah’ın öfkesi de anne-babanın öfkesindedir
Ayrıca anne-babaya isyan, büyük günahlar arasında sayılmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v); Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi? Allah’a şirk koşmak ve anne-babaya asi olmaktır buyurmuştur.
Anne-babamızın rızasını kazanarak onların hayır duasını almanın gayreti içinde olalım.
Peygamberimiz, Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir:
- Mazlumun duası
- Misafirin duası
- Anne-babanın evladına duası
Hutbemi, cefakar ve fedakar annelerimizin doğum öncesi ve doğum sonrası yaşadığı zorlu süreci dile getiren bir ayet meali ile bitirmek istiyorum:
İnsana, anne ve babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşerek taşımıştır… (Lokman 14)
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Minberde Öğütler / bkz: 40-42