DOLAR
21,1692
EURO
22,7270
ALTIN
1.322,12
BIST
5.264,03
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Parçalı Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
24°C
Çarşamba Çok Bulutlu
23°C
Perşembe Çok Bulutlu
22°C
Cuma Az Bulutlu
23°C

Cennetin Mutlak Sahibi Olmak Mümkün mü?

Cennetin Mutlak Sahibi Olmak Mümkün mü?
10.03.2023 00:51
0

Kur’an-ı Kerim’de akıl kavramının kullanılışı ve vurgusu, insan ve çevresinde cari ilişkiler düzenine dikkat çekmek, bunları kavramak ve sorgulama yapmak üzerine kuruludur.

İnsan; rutinleştirdiği, farkındalık geliştirmediği düzenek ve ilişkileri; üzerinde düşünmeksizin, bir davranış ve tutuma çevirebilir; sürekli yaparak da o davranışları bedenin bir mekanizması haline dönüştürebilir.

Halbuki Allah, ayetlerde insanın mevcut ilişkiler düzeneğine dikkatini çekerek, akli sorgulama ile ondan farkındalık geliştirmesini bekler. Bu sebeple akıl;

İnsan için sürekli bir sorgulamanın ve farkındalığın aracı haline gelir ki, total anlamda toplumların dinamikliğini kaybetmesinin sebebi de budur. Şimdi bu ayetlerden bazılarına bakalım:

  • Sizin için bir korku ve ümit unsuru olarak şimşeği göstermesi, gökten su indirmesi ve bu su ile ölümünden sonra yeryüzüne hayat vermesi, Onun ayetlerindendir. Aklını kullanan kimseler için de bunda ibretler vardır (1)
  • Andolsun ki, biz aklını kullanabilen kimseler için, bu şehre dair apaçık bir ayet bırakmışız (2)

Bugün için pratikte aklı işletmenin toplumda birkaç boyutlu karşılığı vardır.

  • Birincisi: Müslüman olmayanların, insan, çevre, dünya etrafındaki cari ilişkiler düzeneğine dikkatlerini çekerek onları Allah’ın varlığı ve birliğini kabul ile dünyada kötülüklere karşı durmaya bir çağrı anlamında aklı işletmek.
  • İkincisi: Çok geniş Müslüman topluluğunun, içinde yaşadığımız kalıplaşmış düşünce, fikir, yaşam biçimi üzerine bir sorgulama ve insanın evrende bulunuşunun anlamına dair bir farkındalık geliştirme.

Dolayısıyla Müslümanların; kendilerini garantilenmiş bir cennetin mutlak sahibi olarak görmekten vazgeçerek, Müslümanlıklarını yeniden sorgulamaları gerekiyor.

Kaynak: Prof. Dr. Mustafa Tekin (İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) / Diyanet Aylık Dergisi / Aralık 2014 / bkz: 11

(1-Rum Süresi 14) (2-Ankebut Süresi 35)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.