Dengeli Beslenme İle İlgili Tavsiyeler
Dengeli Beslenme: Vücut ağırlığı ne olursa olsun herkesin kilosu ile ilgili bir düşüncesi vardır. Bu düşünceler de kişiden kişiye, kültürden kültüre farklılık gösterir ve değişik kiloların farklı algılanmasına sebep olur.
Şişman olmak kimilerine göre güç ve rahatlığın sembolü iken kimilerine göre zafiyet işaretidir. Zayıf olmak ise bir kısmımıza göre zarafet ve sağlıklı olmayı ifade ederken, kimimiz için tam tersine hastalıklara yatkın bir bünyeyi akla getirir.
Doğru olan herkes için sağlıklı bir kilo aralığının bulunduğudur. Sizin için ideal kilo en sağlıklı olduğunuz, duygusal ve sosyal bakımdan kendinizle en barışık olduğunuz kilodur. Zaten ideal kiloyu yakalamaktan daha da önemlisi yakalanan bu ideal kiloyu koruyabilmektir.
Kilo kontrolü zaman ve sabır gerektirir.
Kısa bir zamana sıkıştırmamalı, gerçekçi, ulaşılabilir ve korunabilir hedefler seçilmelidir. Mucize diye tabir edilen diyetler ile ya da “15 günde sizi tığ gibi yapalım” iddiasında bulunan çeşitli merkezler ile şişmanlık mücadelesi başarılamaz.
Kilo verme hedefi: Başlangıç için tavsiye edilen kilo verme hedefi kişinin ağırlığının % 10’undan daha fazla değildir. Bu % 10’luk düşüşe ulaşıp kilonuzu 3 ay muhafaza edebilirseniz, kilo vermeye devam edebilirsiniz. Çünkü vücudunuzun yeni kilonuza uyum sağlayabilmesi için gereken zaman ortalama üç aydır.
Hedefe ulaşmak için gereken zaman: Kilo verilişi haftada ortalama 1 kg’dan daha fazla olmamalıdır. Önerimiz haftada 0,5-1 kg. vermektir. Yavaş ve istikrarlı bir kilo verme düzeni daha sağlıklı ve daha gerçekçidir. Hem böylece erişilen ideal vücut ağırlığı daha uzun süre korunabilir.
Mücadele ve Beslenme: Yeme alışkanlıkları değişmeli, arada atıştırmalara son vermeli, karnımız acıkmadan yememeliyiz. Hızlı yemeyi bırakmalısınız. (Mide rahatsız edecek derece dolmadan beyindeki iştah merkezi doyma sinyalleri vermeli ki bu ortalama 20 dakikadır.)
Mide doymaz sadece dolar. Doyma sinirsel bir işlevdir ve beyindeki iştah merkezi tarafından algılanır. Düzenli yendiği takdirde iki öğün yeterlidir.
- Yemeklerdeki yağ oranını azaltmalı düşük kalorili yiyecekler yemelisiniz.
- Kırmızı et yerine tavuk, hindi ya da balık etini tercih etmeli
- Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmelisiniz.
- Fiziksel aktiviteleri artırmalısınız.
- Kilo kontrolü zaman ve sabır ister.
- Günde 6-8 bardak su içmelisiniz.
- Abur-cuburu hayatınızdan kaldırmalısınız.
- Tencereden yemek yemeyin, çünkü bunun ölçüsü yoktur.
- Yemek yerken başka şeylerle meşgul olmayınız. Neyi ne kadar yediğinizi fark edemezsiniz.
- Mutlaka tuz kısıtlamasına gidiniz. Yemeklerin gerçek lezzetini o zaman bulacaksınız.
- Fazla yağlı veya yüksek kalorili yiyecekleri (şekerlemeler, krakerler, vs.) el altından kaldırın (Gözden uzak olan gönülden uzak olur.)
- Ekmek tüketiminizi mutlaka azaltın. Kepekli ekmek, mısır ekmeği ya da çavdar ekmeğini tercih edin. Ekmek azaltmanın en iyi yolu 1-2 günlük bayatlamış ekmekten geçer.
- Açıkta satılan yiyeceklerden sakının.
Uzak durulması Gereken Besinler
- Salam, sosis, jambon.
- Tam yağlı gıdalar (Tam yağlı peynir, tereyağı, kaymak).
- Dana eti.
- Pirzola
- Sıvı yağ
- Mayonez
- Salata sosu (ketçap ve tüm soslar).
- Tabi ki alkol ve sigara.
Kilo verebilmek ve ideal kiloyu kontrol altında tutabilmek için egzersiz şarttır.
Egzersiz hem sağlık kazandırır hem de stresten uzak tutar. Herkes kendi bünyesine uygun, programlı bir hareket türünü belirlemelidir. Tercih edilmesi gereken aerobik egzersizlerdir.
Bütün vücudu çalıştıran özellikle de bacakların uzun kaslarını çalıştıran, yürüyüş, koşu, bisiklete binmek, yüzmek gibi aktiviteler aerobik egzersiz türleridir. Bu egzersizler hem kalp-damar sistemini güçlendirir, hem de istirahat durumunda tüketilen enerjiyi artırır.
Egzersiz için günlük ortalama otuz dakika önermekteyiz. Egzersiz için sabah saatleri tercih edilirse bütün günün zinde geçirilmesine katkı sağlamış olur.
Doğal fiziksel aktivite imkanlarını çoğaltmak maksadıyla otobüsten veya servisten bir-iki durak önce inip gideceğimiz yere yürümek asansör yerine merdivenleri kullanmak gibi günlük yaşamda sık karşılaşılan pratik yollar tespit edilip uygulanmalıdır.
Tibb-i Nebevide Beslenme Rasulüllah Efendimizin (s.a.v) beslenme üzerine olan tavsiyeleri genellikle az yemek, oruç tutmak, besinleri iyi temizlemek ve temiz saklamaktır.
Az yemek ise; yemek yemeye daha iştahı varken çekilmektir. Nitekim bir hadis-i şerifte Efendimiz, “Kişi az yediği zaman gönlü nur ile dolar” buyur- muşlardır.
Lokman (a.s)’da oğluna: “Oğlum! Miden dolu iken sakın yemek yeme! Zira tokken yiyeceğin şeyi köpeğe atman, senin için onu yemekten daha hayırlıdır” diye vasiyette bulunmuştur.
Meşhur tabip Haris İbn-i Kelede’ye “İlaç nedir?” diye sorulduğunda; “Açlık” diye cevap vermiştir. “Hastalık nedir?” diye sorulduğunda ise: “Yediği bir yemeği sindirmeden ikinci defa yemek yemektir” diye cevap vermiştir.
Bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz (s.a.v), “İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Midesinin üçte birini yemeye üçte birini içmeye üçte birini de nefes alıp vermeye (havaya) bırakmalıdır.”
Benzer bir hadis-i şerifte de Peygamber Efendimiz tıka basa doymaktan bizleri men etmişler, çok yemenin bedene ağırlık getireceğini, kalbi yoracağımı, zekayı gidereceğini, uyku hali meydana getireceğini pek çok kez vurgulamışlardır.
Yüzyıllardır ortaya konan tüm bilimsel hakikatler Efendimizin bu hassasiyetlerinin tekraren ifadesi şeklinde boyut kazanmıştır.
Beslenme dengesizliği, aşırı ve ikinci sıraya yerleşen Kalp damar hastalıkları ve Beyin damarsal hastalıklarının sıklığındaki artış Peygamber Efendimizin hassasiyetlerini aktüel olarak ifade eden çok önemli bilimsel gerçeklerdir.
Sağlıklı bir yaşam için fazla kilolar ile baş etmeye çalışırken hekimler ve beslenme uzmanlarının önerilerinin dikkate alınması ile birlikte, Peygamber Efendimizin hakikat ilminden süzerek sunduğu esasların da gereği mutlaka yerine getirilmelidir.
Kaynak: Dr. Hakan Bayraktar / Aile Rehberi / Yeni Dünya Dergisi / bkz: 354-356