Tarifinden de anlaşılacağı üzere dinin yegane kurucusu Allah’tır. Allah’tan başka hiçbir kimsenin din kurmaya yetkisi olmadığı gibi, dini hükümleri kaldırmaya veya değiştirmeye de yetkisi yoktur.
Peygamberler dahi din koyamazlar kendiliklerinden dine bir şey ilave edemezler. Onlar sadece Allah’tan aldıkları dinî hükümleri insanlara tebliğ etmekle yükümlüdürler.
Bu suretle din, insanların dünya hayatını düzenli bir şekilde geçirmelerini sağladığı gibi, ahiret hayatında da onların mutlu olmalarına vesile olur.
Din, insanın özünde bulunan fıtri (yaratılıştan gelen) bir duygudur. İlk insanlardan tutun da bugünkü teknolojik gelişmeleri gerçekleştiren insanlara varıncaya kadar, tarih boyunca hiçbir devirde din duygusunu taşımayan bir topluluğa rastlanmamıştır.
Evet, din fert için de toplum için de zorunlu bir ihtiyaçtır. Çünkü insanın ruh ve beden olmak üzere iki yönü vardır. Bunlar nitelik itibariyle birbirinden ayrı ise de et ve kemik gibi birbirinden ayrı düşünülemeyen şeylerdir.
Nasıl ki bedenin, yemek ve içmek gibi birtakım maddi ihtiyaçları varsa ruhun da kendine özgü manevi ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçların başında da dine bağlanma ve Allah’a inanma gelir.
Maddi ihtiyaçları giderilmediği zaman kişi bedenen hastalandığı gibi manevi ihtiyaçları giderilmediği takdirde de ruhen hastalanır. Bedenen hasta olanların zararları çoğu zaman kendilerine, ruhen hasta olanların zararları hem kendilerine hem de toplumadır.
Kısaca;
Allah Teala tarafından vazolunan ve peygamberler aracılığıyla insanlara bildirilen dinlerdir. Bunlara semavi veya ilahi dinler de denir. Hak dinler, Hz. Adem (a.s)’le başlayıp, Hz. Muhammed (s.a.v)’le son bulan tevhid inancını telkin etmişlerdir.
Allah’a, meleklere ve ahiret gününe inanmak bütün hak dinlerin ortak özelliği olmuştur. Bu dinlerden olan Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın inanç esasları ile mukaddes kitapları zamanla birçok değişikliğe uğramışlardır.
Başlangıçta hak din oldukları halde aslı korunamamış olan bu dinlere, değişikliğe uğramaları nedeniyle Muharref Dinler denir. Hak dinler kendi zamanları içinde geçerli olup, en son ve en mükemmel olan İslam dini geldikten sonra onların geçerlilikleri ortadan kalkmıştır.
İslam dini hak dinler arasında aslını koruyan tek dindir ve aynı zamanda dinlerin sonuncusudur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) de, bu dini tebliğ eden en son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyecektir.
Allah Teala tarafından gönderilmeyip, insanlar tarafından ortaya konan dinlerdir. Şamanizm, Mecusilik, Brahmanizm ve Budizm gibi.