Dinen Sadizm yani Acı Vererek Cinsellik

31/05/2024
21
A+
A-
Dinen Sadizm yani Acı Vererek Cinsellik

İslam ahlakının özü, ince ruhlu bir insan olmaktır. Eşlerin birbirlerine karşı ince ruhlu olmaları ise İslam’ın baş öğütlerindendir. Bu öğüdün temel uygulama alanı hiç şüphesiz cinsel hayattır.

Allah’a yönelmeden, şeytan’dan Allah’a sığınmadan, sevişip-fısıldaşmadan cinsel ilişkiye girilmesini yasaklamış, adet halinde cinsel teması eza olarak vasıflandırmış ve ters yoldan (anüs) ilişkiyi haram kılmış İslam Dininin zulme varan bir cinsel ilişki biçimini onaylamayacağı, üstelik şiddetle menedeceği açıktır.

Hiç şüphe yoktur ki acı vererek (sadizm) ve acı verdirerek (mazohizm) cinsel tatmin yoluna gitmek haramdır. Çünkü Allah; “Ne zulmediniz ve ne de zulme uğrayınız” buyurarak acı vermeyi de, verdirmeyi de yasaklamıştır.

Burada acı vermeyi ve verdirmeyi, bilinen sadizm ve mazohizm ile örneklendirmeye de gerek yoktur. Tabii yoldan (vajinadan) yapılacak cinsel birleşme acı veriyorsa, bu ilişkiyi sürdürmek haram, giderici tedavi de farz olur. Bu gibi işlemleri haramlıkla tavsif ederken, meseleye özel ayet ve hadis aramak gereksizdir.

İslam Dininin zulmü, ızdırap vermeyi, korkutmayı ve yaralamayı yasaklayan genel ölçülerini uygulamamız yeterlidir.

Allah’ın Resulü şöyle buyurur: Allah’ın kadın kullarını dövmeyiniz.

(Tövbe edip helallik almadıkça) ıstırap veren kişi Cehennem de azap görecektir. (Cezasını çekmek üzere) Cehenneme girecektir.

Cinsel hazza erebilmek için yapılan ve dıştan işkence gibi görülen davranışlar;

Eşlerin her ikisinin onayı ile gerçekleştiriliyorsa neden günah; haram olsun şeklinde bir görüş de ileri sürülemez. Çünkü insanların onayı, hiçbir haramı helal kılmaz. Kaldı ki İslam Dininin genel amacı insanları adalet üzerinde yaşatmaktır.

Her şeyi yerli yerinde yapmak olan adaletin ölçüleri yaratılış düzenimizde ve bu düzeni koruyup geliştiren İslam’dadır. İnsanca cinsel ilişkide bulunamayanlar, elbette zulümleriyle baş başa bırakılamazlar.

Kaynak: Ali Rıza Demircan / İslam’a Göre Cinsel Hayat / bkz: 269-270

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.