DOLAR
19,1750
EURO
20,7916
ALTIN
1.214,64
BIST
4.812,93
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Çok Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
17°C
Pazartesi Çok Bulutlu
15°C
Salı Hafif Yağmurlu
9°C
Çarşamba Az Bulutlu
9°C

Dinimiz İslam’a Göre Evlilikte Cinsellik

Dinimiz İslam’a Göre Evlilikte Cinsellik
05.02.2023 02:07
0

Kadınların, yatak münasebetlerinde kocalarına karşı vazifeleri ve görevleri çok önemlidir. Karı-koca arasındaki geçimsizliğin temelinde genellikle bu vardır

Kadın kocasının meşru olan her emrine itaat etmesiyle beraber, bilhassa kadın erkek ilişkisi olan (cinsellik anlamında) yatağına davetinde mühim zarureti olmadıkça kocasının arzusuna uymalı, yerli yerince hizmetinde bulunarak kocasını reddetmemeli ve yatağından kaçmamalıdır.

Kadınların, yatak münasebetlerinde kocalarına karşı vazifeleri ve görevleri çok önemlidir. Dikkat edilirse, karı-koca arasındaki geçimsizliğin temelinde genellikle sebebi ve başlangıcının bu yönden olduğu bazı defalar anlaşılırsa da;

Bbilindiği gibi bu konu herkese açılamadığı için, çoğu zaman da sebebi anlaşılamaz hatta bazen biri bilirlerine karşı küslüğün, kavganın bundan başladığını kendileri dahi bilmezler. Bu hususu inceleyecek olursak iki sebepten olduğunu görürüz ki. bunlardan;

Birincisi: Yaratılıştan şehvet bazı erkeklerde fazla kadınlarda az, yada bazı kadınlarda fazla erkeklerde az olur. Şehveti az olan tarafın cinsel arzusu da az olunca, cinsi münasebet tam olarak gerçekleşmez ve eşini tatmin edemez.

İkincisi: Gerek kadın gerekse erkeğin, yorucu dünya işlerinin tesiri ile biri birlerinin haklarına riayet edememelerindendir. (Özellikle kadın-erkek çalışan çiftler bu konuda çok dikkatli olsun)

Şöyle ki;

Vücudu yorgun olan taraf dinlenmek için istirahata geçtiğinde, dinç ve zinde olan eşinin arzu ve ihtiyaç duyduğunu hissetmez, hissetse bile neşeyle, severek ve isteyerek hizmette bulunamaz. Hatta çoğu zaman bu vazifeden kaçarlar. İhtiyaç duyan taraf ise, eşinin bu kaçışından dolayı sıkılarak çok defalar arzusunu açamaz ve zor kullanmak mecburiyetinde kalır.

İşte;

Tatmin olmayan erkekte veya nadiren kadında hafif bir keder, eşine karşı gizli bir nefret ve kin başlar.

Bu git gide büyüyerek çoğalır, sonra şu veya bu bahane edilerek kavga gürültü meydana gelir. Can sıkıntılarının, ruhi burhanların pek çoğu bununla ilgilidir. Evinde tatmin olamayarak ailesine kızan çok kimseler, öfkelerini dışarıda başkalarından alırlar. Böylelerinin yanında çalışan kimseler ise çok sıkıntı çekerler.

İşte bunun içindir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v);

  • Kadın ocak başında olsa dahi erkeğinin davetine icabet etsin

Karı-koca ilişkilerinde kocasından kaçarak vazifesini yapmayan kadınlar hakkında da Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor;

Bir kimse karısını yatağına davet edipte (mazereti olmadığı halde) gelmez ve kocası da ona dargın olarak gecelerse ,sabah oluncaya kadar Melekler o kadına lanet eder

Ve kadınların karı koca ilişkilerinde kocalarına karşı vazifelerinin ne kadar mühim ve vazifesini yapmayanların da cezalarının ne kadar ağır olduğu açıkça ümmetine bildirmiştir.

Evliliğin en sevimli hallerinden biri, kadının kocasının ihtiyaçlarını anlayarak ona en uygun ve en çok mutluluk verecek şekilde yakınlık göstermesidir.

Kocasını muhafaza etmek ve kendisine olan bağlılığının devam etmesini isteyen kadın, cinsi yakınlıkta faal (aktif-hareketli) bir rol oynamalıdır.

Aşk oyunlarına canlı bir şekilde karışarak kocasının üzerinde derin bir zevk hissi bırakmalı, tatmin edilmek istediği kadar, tatmin etmesini de bilmelidir.

Bu tatmin, o anki duygu ve hareketle de erkeğini yalnız bırakması, zevk heyecanlarını benimsememesi, kendini bu aşka tamamıyla vermesidir. Kadının bu hali, erkeği fazlasıyla okşar. Bu aşkın akordu, zevk birliğini temin eder.

Bu yakınlıkta kadının ideali, zevk ve heyecanlarını, erkeğin zevk ve heyecanlarıyla uyumlu hale getirmek, bu koşmayı onunla birlikte yapmak, bu zevke onunla beraber ulaşmak olmalıdır.

Her yakınlıkta üstün bir zevk verebilen kadınla, erkek daima mesut yaşar, hanımına daima bağlı kalır.

Şu halde her Müslüman kadın idrak ve anlayışlı davranarak, bu mühim vazifeyi ön plana almalı, yorgunluk ve sıkıntılara katlanıp Allah (c.c)’ın rızasını umarak, azabından korkarak kocasını tatmine çalışmalı ve onu günaha kaymaktan korumalıdır.

Şehevi arzusu az olan yorgun olan erkekler de genç, dinç ve zinde olan ailesinin arzu ve ihtiyaçlarını düşünerek ailesine karşı olan kocalık görevini tam olarak yapmalıdır.

Yüce Allah Kur’an’ı Kerim’de;

Onlar (kadınlar) sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz buyurmuşlardır.

Yani birbirinizi günahtan korumakta, ayıp ve kusurlarınız gizlemekte birer örtüsünüz demektir.

Tam olarak Allah (c.c)’tan korkan Müslüman erkek ve kadın evinden helali olan kocasından başka bir şey düşünemediği gibi, kendini tam olarak tatmin edemeyince, eşine karşı da sabır ve tahammül göstererek nefsiyle mücadele ederse de; kalbinde Allah (c.c) korkusu az, imanı zayıf, şehveti galip olan, aile sevgisi duymayan bazı erkek ve kadınların ise, böyle hallerde ayaklarının kayması pek kolaydır

Bilhassa zamanımızda bir çok erkek ve kadınların aile geçimsizliklerinden ve karşılıklı karı koca münasebetlerine tam olarak riayet edemeyerek, biri birilerini tatmin edemediklerinden dolayı erkeğin bar, gazino, meyhane, umumhane (genelev) gibi batakhanelerde mikrop yuvalarında ömür çürüttükleri,

Kadının ise meşru aile döşeğini (namusunu) namussuz ve hayasızlıkla kirlettikleri ve hatta yuvasını ve çocuklarını bütün bütüne terk ederek kaçtıkları çok defa görülmektedir.

Onun için İslam dini her işte olduğu gibi, kadın ve erkeğin cinsi ilişkilerinde de aşırılık ve tatminsizlik durumuna düşmeyerek orta yol üzere, birbirlerine karşı borçlu oldukları vazifelerini yerine getirmelerini emretmiş, aile saadetinin bozulmasına sebep olacak her şeyi de yasaklamıştır.

Kaynak: Osman Karabulut / İslam’da Evlilik Ve Mahremiyetleri / bkz: 383-386

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.