Aslında böyle bir soru baştan sona kadar cevabı kişinin kendisinde, hal ve hareketlerinde bulunan bir şey. Tabi ki Allah’ın sırrına akıl-sır ermez ancak; Peygamber Efendimiz diyor ki; Önce deveni bağla sonra tevekkül et. ancak şurası da bir gerçektir ki; insan bazen kendi kısmetini kendisi bağlar. Çünkü ağzınızdan çıkan kelimeler karşı taraftaki insana güven vermediği için aracı olmak istemez.
Yani sen kısaca evlilik konusu açıldığı zaman;
Tamam ağlamayan bebeğe meme vermezler ama verilen memeyi geri çeviren bebekte aç kalmayı hak ediyor bazen. Gerçekten yardımcı olacak insanlara derdinizi sıkıntınızı isteğinizi açın ancak bunları paylaşırken de karşı tarafın size olan güvenini sarsmayın, zedelemeyin.
Bu arada ne ben ne de siz bulunmaz Hint kumaşı değiliz / değilsiniz.. Yani kendinizi yükseklerde görmeyin ve orda yürümeyin ki çakıldığınız zaman kafa göz yarılır ve iş işten geçmiş olur. Armudun sapı üzümün çöpü dersen o zaman evde kaldın demektir.
Zaman hepimizin aleyhine işliyor. bugün beğenmediğiniz kişiye dirsek çevirirsiniz ancak öyle bir zaman gelir ki; o dirsek çevirdiğiniz kişi için keşke öyle birisi olsa dersiniz ama geçti. Artık o dirsek çevirdiğiniz kişiden daha kötü bir durumda ki kişi ile evlenmek zorunda kalırsınız.
İlahi sınavdır: Kimisi bütün şartları yerine getirdiği halde ya evlenemiyordur yada evlendiği halde sudan sebepler yüzünden o evliliği sürdüremiyordur. (Şekil A’da olduğu gibi). Bu noktada yapacak tek şey var; Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım istemek ve beklemek.
Yanikısmetim bağlandı, büyü yapıldı, kısmet için dua, evlenmek için 41 ayetel kürsi, daha bilmem ne bilmem ne. Tüm bunların hepsi insanların ilgisini çektiği ve popüler konular olduğu için işi ticaret haline getiren kişilerin uydurduğu şeylerdir. Şartlarını yerine getirmediğin ve tam aksi şeyler yaptıktan sonra değil dua ile kısmet açmak, hatim indirsen bile kısmetin açılmaz. Ancak indirdiğin hatimden dolayı sevap alırsın
Selam hak edenlerin üzerine olsun vesselam…..