Ariflerden bir zat şöyle demiştir: İnsanlar üç sınıftır:
Bir alim biraz daha ileri giderek şöyle demiştir:
Allah’ı seven yaşar, dünyayı seven şaşar, akılsız ahmaklar da sağa sola gidip gelirler (1)“
İnsanları kurtuluşa götürecek iki yol vardır ki buda Kur’an-ı Kerim ve Kur’an-ı Kerim’in yaşayan örneği Hz Muhammed ve onun seçilmiş ashabıdır
Nitekim bir hadis-i şeriflerinde Allah Resulü (s.a.v); Herkesin bir sanatı var. Benim sanatım ise fakirlik ve cihaddır. Her kim bu iki şeyi severse beni sevmiş olur. Bu iki haslete buğzeden de bana buğzetmiş olur.
Bir başka hadis-i şeriflerinde ise; Fakirlik dünyada meşakkat ahirette sevinç, zenginlik ise dünyada sevinç ahirette meşakkattir.
Nitekim maneviyat önderlerinden; Şakiki Belki şöyle demiştir:
Fakirler ve zenginler üçer şey seçmişlerdir
Fakirler
Zenginler ise;
Nitekim Resulüllah (s.a.v): Her ümmetin bir fitnesi var. Benim ümmetimin fitnesi de mal mülktür.
ve yine Resulüllah (s.a.v) buyuruyor ki; Cennete ilk davet edilecek kimseler; hem bolluk hem de sıkıntılı dönemlerinde Allah Teala’ya hamd edenlerdendir.
“Ne diriler, ne de ölüler denk olurlar” (Fatır’22) ayetinin tefsiriyle ilgili olarak Hasan el-Basri’nin (r.a):
Burada kastedilen iki zümre zenginlerle fakirlerdir. Hasan’a göre fakirler Rableri sayesinde diri olanlar, zenginler de dünyaya sarılmaları sebebiyle ölü olanlardır (3)“
Resulüllah (s.a.v); Şeytanın zenginler hakkında şöyle söylediğini bildirmektedir.
Zenginler üç şeyden birini mutlaka işler.
O zaman;
“Fakir olan kimsenin Allah Teala’nın bu nimetine şükretmesi gereklidir. Ayrıca bilmelidir ki Rabbi, kendisini sevdiği için onu dünyadan mahrum bırakmıştır. Ona, Peygamberlerine ve veli kullarına yaptığı ikramı yapmıştır.
Bu yüzden hamd etmeli ve bu duruma feryat etmemelidir. Başına gelen geçim sıkıntısına sabretmeli ve bilmelidir ki Allah Teala’nın ahirette hazırladığı nimetler, dünyada mahrum bıraktıklarından daha hayırlıdır.
Kaldı ki fakirliğin hiçbir kıymeti olmasa dahi Resulüllah (s.a.v)’in sanatı olması ve bu konuda ona uyuluyor olması ne kadar büyük bir kazançtır (4)
“Rabbi, insanı denemek için ona değer verip, nimetlere garkedince o: “Rabbim hakkım olan ikramı yaptı” der (5)” yine denemek isteyipte nasibini daraltınca “O: Rabbim beni zelil, perişan etti der (6)“
ve unutmayın ki;
“Kim Allah’ı severse Allah onu sınar. Allah kullarından ancak şükreden, sabreden ve zikredenleri, Aziz ve Celil olan Allah’tan başkasına ibadet etmeyenleri imtihan eder (7)“
Selam hak edenlerin üzerine olsun vessela
(1-Ebu Talib el-Mekki / Kalplerin Azığı / C:4 / bkz:356);(2-Ebu’l Leys Semerkandi / Tenbihü’l Gafilin / bkz:309);(3-Ebu Talib el-Mekki / Kalplerin Azığı / C:4 / bkz:164);(4-Ebu’l Leys Semerkandi / Tenbihü’l Gafilin / bkz:311);(5-Fecr’15);(6-Fecr’16);(7-İbn Kesir – İbn Kesir Tefsiri (Tefsiru’l Kur’an’il Azim) – C:5 – bkz:187)