Eskiden yazılı oklarla yapılan falcılık günümüzde kahve, fincan veya iskambile bakmakla yapılmaktadır. Oysa İslam bunların hepsini yasaklamıştır.
Peki insanların Allah’ın yasakladığı bu uyduruktan sözlerden oluşan sözlere rağbet göstermesinin sebebi gerçekten bunun haram olduğunu bilmemesinden dolayı mı kaynaklanıyor yoksa acaba özgüven eksikliği yaşadığı, duymak istediği şeyleri duymak istediğinden dolayı mı kaynaklanıyor?
Şüphesiz ki gaybın anahtarları Allah’ın katındadır ve onu da O’ndan başkası bilemez. Peygamberler bile Allah:’ın bildirmesinin haricinde gaybi bir bilgiye sahip değilken, beni tanımayan birisinin benim hakkımda görüş belirtmesi yada bu yönde fikir belirtmesi ne kadar doğru ve etiktir buna herkes kendisi karar versin.
Falcılık, burçlara inanmak vesaire bu gibi şeylerin hepsi takdir edersiniz ki yukarıda belirtildiği üzere gaybi meselelerdir ve bu işi yapanların tanımadığı birisi hakkında görüş belirtmesi, yorum yapması safsatadan ibarettir.
Aslında bu tamamen arz ve talep meselesi. Bu işi yapanların yanı sıra gazetelerde, internet sitelerinde boy boy köşe yazıları yapılmakta ve okuyucuları etkisi altına almakta ve etkilemektedir. Şayet bu işi yapanlar eğer gaybe dair bir bilgi biliyorsa, bir bilgi edinebiliyorsa yada cinlerden bir şekilde haber aldığını söyleyenlerin bu kadar yeteneği varsa eğer; bu işi bir kazanç kapısı haline getirip milleti tavuk gibi yolmak yerine;
Madem bu kadar maharetli, yetenekli o zaman kendisi kısa yoldan para kazansın, zengin olsun.
Mesela X kişi gidiyor Y kişiye fal baktırıyor. Duymak istediği kelimeleri başkasının ağzından duyduğu zaman tatmin olacakya sonuçta işte onun için Y kişiye gidiyor fal baktırıyor. Ancak bir de şunu kendi açınızdan düşünün ve onun yerine kendinizi koyun.
Fal baktırıyorsunuz ama falınıza bakan kişi sizin beklemediğiniz şeyleri söylüyor, karşı karşıya kalmak istemeyeceğiniz şey aktarıyor. Fal baktıran kişinin yerinde siz olsanız ve o kelimeleri duyacak olsanız ne hissedersiniz?
Hiç zahmet etmeyin durun ben söyleyeyim: Neşeli, mutlu bir şekilde girdiğiniz o ortamdan mutsuz, karamsar ve korkularla dolu çıkacaksınız. Çünkü kendinizi inandırdığınız falcılık ve duymak istediğiniz kelimeleri de duyamadığınız için korku ve endişe içinde bir hayat yaşayacaksınız.. Çünkü o kişi sizi etkisi altına almış hipnoze etmiştir.
Bir de karşı tarafın söylediği safsatalar kader ile birleşince ve sizde bu tesadüfü falcının söyledikleri diye doğrulayacak olursanız o zaman fırtınalar orada başlıyor ki bu da Allah’a ortak koşmaktır.
İnsanlık halidir belki bilmiyordunuz, belki haberiniz yoktu. Bu işi yapanların yaptığı tek şey bu işi kazanç kapısı haline getirip, kendisine gelen müşterilerini parça parça yolmak ve etkisi altına alarak istediğini yaptırmak. Birde bu işi organize yapan kişiler var ki orası da ayrı bir şey;
Yani verdiğiniz bilgiler doğrultusunda sizin hakkınızda araştırmalar yaparak bilgi edinmek ve onun karşısına çıktığınız zaman senin hayatını sana anlatmak. Aslında senin hayatını sana anlatmıyor, senin verdiğin bilgiler doğrultusunda edindiği bilgiler sayesinde not defterinden yazdıklarını okuyor.
Duymak istediğiniz kelimeleri duyup tatmin olmak yerine; Başta Kur’an ve Sünnete sarılıp Kur’an ve Hadis ilmine yönelmeli, kişisel gelişim kitapları okumalısınız. Kısaca başkasının sizi cahil gözüyle görüp eğitmeye çalışması yerine kendi kendiniz eğitmeli ve yönetmelisiniz.
Selam hak edenlerin üzerine olsun vesselam…
İsmail Ekinci
