Güneş ve Ay Tutulması Namazı Nasıl Kılınır?

21/08/2024
4
A+
A-
Güneş ve Ay Tutulması Namazı Nasıl Kılınır?

İmam Azam’a göre gizlice ve iki imama göre de aşikare olarak fazla miktar kıraatta bulunur. Her rekatında bir rüku ve iki secde yapar. Namazdan sonra da güneş açılıncaya kadar kıbleye doğru ayakta veya insanlara karşı oturarak dua eder. Cemaat da “amin” der.

Böyle bir imam bulunmazsa, insanlar bu namazı kendi evlerinde tek başlarına kılarlar. Bunu büyük bir camide kılmak, mescitlerde kılmaktan daha faziletlidir. Sahrada da kılınabilir.

Küsuf namazında İmam Azam’a, İmam Malik’e ve İmam Ahmed’e göre, hutbe okunmaz. Çünkü Peygamber Efendimiz, güneş tutulması olayından dolayı namaz kılınmasını, dua edilmesini, sadaka verilmesini öğütlemişlerdir. Hutbe okunmasını emretmemişlerdir. İmam Şafii ile İbni Hacer ve bazı alimlere göre, namazdan sonra hutbe okunması müstahabdır.

Ay tutulduğu zaman Müslümanların kendi evlerinde tek başına olarak güneş tutulması namazı gibi, gizli ve aşikare okuyuşla iki veya dört rekat namaz kılmaları güzel görülmüştür. Bu namazın camide cemaatle kılınması, İmam Azam’a göre sünnet değildir; fakat caizdir.

(İmam Şafii ile İmam Ahmed ve diğer bazı hadis alimleri de, bu namazın cemaatle kılınması görüşündedirler. İmam Malik’e göre ise, cemaatle kılınamaz. İnsanların geceleyin her taraftan toplanıp bunu cemaatle kılmaları güç bir iştir.)

Şiddetli rüzgar, fazla karanlık, geceleyin fazla aydınlık, yer sarsıntıları ve taşkın hastalıklar gibi korkunç olaylar karşısında da güneş ve ay tutulması namazları gibi bir namaz kılınması güzel görülmüştür.

Bu gibi arızalar ve olaylar, hep Allah Teala’nın azamet ve kudretine, hikmetli işlerine delalet eden birer nişandır.

“Biz o ayetleri (mucizeleri) ancak korkutmak için göndeririz.” (İsra: 59) ayet-i kerimesinin beyanı üzere, bu gibi alametler insanları korkutmak, onları günahlardan kurtarıp ibadet ve tövbeye yöneltmek için zaman zaman meydana gelen kudret alametleridir. Bunları gören sağduyulu bir kimsenin ruhunda bir korku ve bir heyecan belirir. Gözlerinin önünde Yüce Allah’ın celal ve azameti canlanmaya başlar.

Artık o kimse, büyük yaratıcımızın bu alemi ne kadar muntazam ve mükemmel bir şekilde yaratmış olduğunu anlar. Daima o büyük yaratıcının korumasına muhtaç olduğunu kavrar. Bu anlayışla, ezelden beri var olan yaratıcısına döner. O’na saygı için namaz kılar, onun koruma ve yardımına kavuşmak için dua eder. Böylece gafletten uyanır. Anlayışlı bir ruha sahip olmak için çalışmış olur.

Güneş ve ayın tutulmasının ne gibi muntazam kanunlar dairesinde meydana geldiği bilinmektedir. Düşünen bir insan için, bu kanunları, böyle belirli ve mükemmel bir şekilde meydana getiren Yüce Yaratıcıyı anlamak en yüksek bir görevdir.

Güneş ve ay tutulması ile, aydınlık nimeti karanlığa dönüyor. İki parlak kürenin görüntüsünü yoğun bir gölge kaplıyor. Bu durum devam edecek olsa, hayatımızda kim bilir ne acı değişiklikler meydana gelir. Halbuki her şeyi bilen, hikmet sahibi olan alemlerin yaratıcısının koyduğu tabiat kanunları buna engel oluyor.

Bu korkunç üzüntü verici durum az sonra kalkıyor. O iki kudret kaynağı, yine olanca parlaklığı ile aydınlık ve nurlarını etrafa saçıp durmaya başlıyor. Artık bundan dolayı Kerim ve Rahim olan yaratıcımıza binlerce, yüz binlerce şükretsek, yine kulluk görevimizi yerine getirmiş olamayız.

Hiç kimsenin doğmasından veya ölmesinden dolayı ay ile güneşin tutulmayacağını Peygamber Efendimiz beyan buyurmuşlardır.

Şöyle ki: Peygamber Efendimizin muhterem çocuğu İbrahim, bir buçuk yaşında iken hicretin onuncu yılında vefat etmişti. Onun ölümü gününde güneş tutulmuştu. İnsanlar bu masum yavrunun ölümünden dolayı güneşin tutulduğunu sanmışlardı. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:

Güneş ile ay bir kimsenin ne ölümünden, ne de hayata kavuşmasından dolayı asla tutulmazlar. Bunların tutulduğunu gördüğünüz zaman namaz kılın; Yüce Allah’a dua edin

Diğer bir hadisi şerifte de: “Bunlar Yüce Allah’ın alametlerinden iki nişandır. diye buyrulmuştur.

Peygamber Efendimizin mübarek ifadeleri daima böyle gerçekleri aydınlığa kavuşturmuş, insanları yanlış düşüncelerden ve inançlardan engellemiştir. Her yönü ile pak olan İslam dini, akla ve hikmete uygun olmayan inanç ve davranışlardan büsbütün beri bulunmuştur. Artık böyle yüksek bir Peygambere ve mukaddes dine kavuşmamızdan dolayı ne kadar şükür secdelerine kapansak, yine az değil mi?

Kaynak: Turan Yazılım / Mürşit 5

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.