Namaz kılarsınız, oruç tutarsınız, sadaka verirsiniz, fakat yapmakla emrolunduğunuz şeyi yapmazsınız. Gene de bilmediklerinizi öğrenmeye çalışırsınız. Hükmünüz ne kadar da kötüdür.
Dilinizle Allah’a karşı tövbe eder, işlerinizle de nefsinizin isteklerine uyarsınız. Bedeninizi yıkamanın size ne faydası olur, ruhunuz kirlerle dolduktan sonra…
İşe yaramayan tertemiz ve güzel incileri eleyip kendine çöp ve samanları bırakan elekler gibi olmayın. Siz de onun gibi, ağzınızdan inci akıtır gibi sözler söylerken, içinizde türlü kötülükleri gizlersiniz.
Ey dünyanın kulları…
Dünyada isteklerinize gem vurup karşı koymazsanız, ahireti nasıl bulacaksınız?
Size gerçeği söylüyorum….
Kalpleriniz yaptığınız işler için ağlıyor, amelleriniz ayak altına, dünyayıda dilinizin altına aldınız
Size gerçeği söylüyorum…
Ahiretinizi unutup dünyanızı düzelttiniz, bunu yapmak sizin daha çok işinize geldi. Sizden büyük zarara uğrayan kimse olabilir mi?
Size yazıklar olsun…
Daha ne zamana kadar acayiplikler içinde bocalayacaksınız? Ve siz bu halde iken daha ne zamana kadar karanlıkta kalanlara yol göstermeye kalkacaksınız? Siz dünyayı size bırakmaları için, adeta dünyadakileri dünyayı terke davet ediyorsunuz.
Yeter artık durun…
İçi karanlık olan evin tepesinde yanan lambanın o eve ne faydası olur?
İşte sizin durumunuzda aynen böyledir. Dilleriniz istediği kadar ilim nurundan bahsedip dursun, neye yarar ki? Kalpleriniz karanlıklar içinde olduktan sonra…
Siz, muttaki (Allah’ın hakiki dostları) değilsiniz. Gerçek hür insanlar (şehevi arzularını, akıllarının hakimiyeti altına alan kimseler) gibi de değilsiniz
Dünyanın, sizin ayaklarınızı yerden kesip yüzükoyun olarak yere düşürerek burnunuzu yerde sürttükten sonra, sizi birer birer arkanızdan iteleyip çıplak bir halde Allah’ın huzuruna sevk ederek orada hesabınızı verdirdikten sonra işlediğiniz kötü amellerin cezasını size çektirmesinden korkulur
Bundan sonra Haris-i Muhasibi diyor ki;
Aziz kardeşim
Bu kötü alimler adeta birer şeytan gibi insanların başına musallat olan birer beladırlar. Onlar dünyaya ve dünyalığa bağlanarak, dünyayı ahiretlerine tercih ettiler. Dünyalıkları uğruna, dinlerini ayaklar altına alıp feda ettiler.
Bu ne kötü alışveriştir ki;
Onlar iyi malı kötü bir mal ile değiştiren ahmaklar gibi, din işlerini dünyalıkla değiştirip sattılar. O kötü alimler dünyada yüz karası, ahirette ise cehennem zebanilerinin maskarası ve oyuncağıdırlar.
Aziz kardeşlerim;
Kendinize gelin, aklınızı başınıza toplayın. Allah’tan korkun, şeytanın aldatmasına kanmayın. Biliniz ki, şeytanın dostlarının Allah katında hiçbir yeri ve dayanakları yoktur.
Onlar önce dünyaya dalar, sonra da kendilerini suçsuz gösterebilmek için delil aramaya koyulurlar. Sahabenin servetinin bol olduğunu söyler, ondan söz ederler. Kendilerinin haberi yoktur, ama şeytan onları avucunun içine almıştır.
Kaynak: İmam Gazali / el-İhya / C:3 / bkz: 747-749