İmam Gazali’nin Vaazlarından: Ey Nefis
İmam Gazali vaazları ve konuşmaları, İmam Gazali vaaz metinleri, İmam Gazali’nin dini vaazları
Nefse öğüt verirken takip edeceğin yol şudur: Ona dönerek, bilgisizliğini ve anlayışsızlığını ona kabul ettireceksin. Halbuki o, yüksek zekasıyla, doğru yolda olmasıyla övünür. Ahmaklığa nispet ettiğinde burnunu kaldıracak ve bunu benimsemeyecektir.
Allah Teala (c.c) Hazretleri şöyle buyurdu: Sen (sade Kur’an ile) va’z et. Çünkü şüphesiz öğüt müminlere fayda verir (Zariyat Süresi 55)
Nefse öğüt verirken takip edeceğin yol şudur: Ona dönerek, bilgisizliğini ve anlayışsızlığını ona kabul ettireceksin. Halbuki o, yüksek zekasıyla, doğru yolda olmasıyla övünür. Ahmaklığa nispet ettiğinde burnunu kaldıracak ve bunu benimsemeyecektir. O zaman ona şöyle diyeceksin:
Ey nefis!
Cehaletin ne kadar büyük! Hikmet, zeka ve yüksek anlayışa sahip olduğunu iddia ediyorsun. Halbuki insanların en aptalı, en ahmak olanısın.
Önünde cennet ve cehennemin olduğunu, pek yakında bu ikisinden birine varacağını bilmiyor musun? Sana ne oluyor ki bu büyük tehlikeye namzet olduğun halde oyun ve eğlence ile meşgul oluyorsun? Bilmez misin ki, her gelen yakındır.
Uzak ise gelmeyecek şeydir. Allah Teala’nın şu ayetlerini düşünmüyor musun?
İnsanların hesap günleri yaklaştı. Böyle iken onlar (halen) gaflet içindedirler, yüz çeviricidirler. Rablerinden kendilerine yeni bir ihtar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalpleri oyuna dalarak dinlemişlerdir (Enbiya Süresi 1-2-3)
Yazıklar olsun sana ey nefis!
Eğer Allah’a isyan etme cüretin Allah’ın seni görmediği inancından geliyorsa küfrün ne büyük. Yok, Allah’ın muttalli olduğunu bildiğin halde yapıyorsan, edepsizliğin ve hayasızlığın ne fena…
Yazıklar olsun sana ey nefis!
Kölelerinden veya kardeşlerinden biri senin yüzüne karşı hoşlanmadığın bir şeyi yapsalar onlara nasıl kızarsın! Öyle ise hangi cesaretle Allah’ın öfkesine, gadabına, yaman azabına atılıyorsun? Zannediyor musun ki onun azabına güç yetirebileceksin?
Heyhat, heyhat!…
Eğer onun azabının çetinliğini kabul edemiyorsan, tahammül kudretini anlaman için bunu kendi nefsinde dene, Kızgın güneşin altında veya hamamda bir saat dur veya parmağını ateşe yaklaştır. Yoksa Allah’ın fazlına ve keremine mi aldanıyorsun? O halde sana ne oluyor ki dünya işlerinde Allah’ın keremine güvenmiyorsun?
Dünyevi bir maksadını ve arzunu gerçekleştirmek için neden çeşitli hilelere başvuruyor, o uğurda canını ortaya koyuyorsun? Neden Allah’ın lütfuna itimat etmiyorsun? Yoksa Allah’ın dünyada değil, sadece ahirette kerim olduğunu mu sanıyorsun?
Halbuki Allah’ın sünnetinde, adetinde hiçbir değişiklik yoktur. Ahiretin de dünyanın da Rabbi birdir ve insan için kendi çalıştığından başka bir şey yoktur.
Ey nefis!
Önündeki kış günlerini düşünerek kış mevsimi için yiyecek, giyecek, yakacak ve diğer ihtiyaçları hazırlamıyor musun? Burada neden Allah’ın fazlına dayanmıyorsun?
Allah beni yakacaksız ve giyeceksiz de üşütmez. Çünkü o buna da kadirdir demiyor da neden her çareye başvuruyorsun? Yoksa çalışmadan kulun kurtulacağını mı sanıyorsun? Ne büyük aldanış!
Kışın soğuğu elbise, yakacak ve öteki sebeplerle tesirsiz kılındığı gibi, cehennemin harareti de ancak tevhid kalesi ve taatlerin hendeği ile önlenir.
Allah’ın keremi kaleye girmeden seni korumakta değil, kaleye girmenin yolunu sana öğretmesinde ve sebeplerini kolaylaştırmasındadir.
Ey nefis!
Hangi bedenle Allah’ın divanında duracağını, hangi dille ona cevap vereceğini düşün. Sorulara doğru cevaplar hazırla. Ömrünün geri kalan kısa günlerini uzun günler için değerlendir. Yıkılış yurdunda mamur yurt için çalış. Hüzün evinde sürür evi için amel et. Bil ki dinin karşılığı, imanın bedeli, cismin de halefi yoktur.
Ey nefis!
Bu vaazlardan ders al. Bu öğütleri kabul et. Nasihatten yüz çeviren ateşe razı olmuştur.
Kaynak: İmam-ı Gazali / İmam-ı Gazali’den Müminlere Vaazlar / bkz: 674-676