İrşad – Hutbe – Vaaz Hakkında Kısa Notlar
Hutbe, cuma ve bayram günleri camilerde imamlar tarafından cemaate dini bilgilerin verildiği en önemli bir hitabet şeklidir.
Hitabette bulunan kimseye HATİP denir. Cuma namazı farz olduğu gibi, Cuma hutbesini dinlemek de farzdır. Hutbe genel anlamda herhangi bir konuşma ve hitabetten farklıdır. Hem Allah’a hamd, Peygamber’e salat ve selam, müminlere dua, vaaz ve nasihat içermesi, hem de okunmasının ve dinlenmesinin ibadet olması nedeniyle tarih boyunca Müslümanlar hutbenin okunmasına ve dinlenmesine ayrı bir önem vermiş, bu konuda zengin bir liberatür oluşturmuştur
Cuma ve bayram hutbelerinde hatip, güncel dini konularda cemaatin ihtiyaç duyduğu bilgiler verir. Cemaat-i fikren ve manen geleceğe hazırlar, mevcut veya olabilecek olumsuzluklara karşı uyarır.
Hutbede, Cuma ve bayram günleri ibadet maksadıyla camiye toplanan topluluğa dini, milli ve ahlaki konularda bilgi verilmesi, cemaatin herkesi ilgilendiren ortak değerler, sorunlar ve hal çareleri hakkında aydınlatılması; milli birlik ve bütünlük, toplumsal huzur ve barış ortamının tesisi ve yaygın eğitim gibi açılardan da önemlidir.
Hatibin; bilgili, ahlaklı ve fazilet sahibi olması gerekir.
Hatiplik, şerefli ve yüce bir görevdir. Ancak manevi sorumluluğu da vardır. Hutbenin etkili olabilmesi için hatibin sözünün ve özünün bir olması, sadece sözüyle değil davranışlarıyla da topluma rehberlik edebilmesi son derece önemlidir. Hutbe bir ibadet olduğuna göre; hatipler onun bu özelliğini zedeleyici olmaktan şiddetle kaçınmalıdırlar
İslam’ın en önemli gayesi, insanları dünya ve ahirette kurtuluşa erdirmek ve mutlu kılmaktır. Hutbe her yönü ile bu gayeye hizmet edici vasıfta olmalıdır. Yapılacak değerlendirme, telkin ve tavsiyeler, insanlar arasında huzursuzluğa vesile olmamalıdır. Hakkı tebliğ, fitneye ve huzursuzluğa meydan verilmeden, dini kurallara uygun olarak yapılmalıdır
Hutbe konusunun seçiminde, hazırlanmasında ve sunumunda şu hususların dikkate alınması faydalı olacaktır;
Gündeme ve ortama en uygun olan konu tercih edilmelidir. Hatibin yazılan hutbeyi düzgün ve anlaşılır bir şekilde okuyabilmesi için önceden deneme ve hazırlık yapması yararlı olacaktır.
Kelime ve cümlelerde, imlaya, vurguya dikkat etmesi, uzun ve anlaşılması zor cümleler yerine anlaşılması kolay ve basit cümlelerin seçilmesi, hutbenin dikkatle dinlenilmesi ve anlaşılması açısından son derece önemlidir
Hatip ayrıca seçtiği konu hakkındaki ayet ve hadisleri iyice öğrenmeli, konunun fıkhi yönleri hakkında bilgi sahibi olmalı, konunun ağırlık vereceği yönü üzerinde yoğunlaşmalı, hutbeyi kendi yazması halinde sade, kısa, net, anlaşılır kelime ve cümleler kullanmalı, anlaşılmaz veya herkesin anlayamayacağı türden ifadelere yer vermemelidir.
Hatip hutbeyi okurken, sesini ayarlamalı, ayet ve hadis meallerini daha değişik bir ses tonu ile okumalı, iletişim vasıtalarını iyi kullanmalı, hutbe esnasında el kol hareketlerinden kaçınmalı, vücut hareketleri ile sözleri arasında uyum olmalıdır
Hatibin ayrıca giyim kuşamının düzgün olması, sarık ve cübbesinin temizliğine itina göstermesi, güzel konuşması ve hutbe esnasında cemaate yönelerek onlarla iletişim kurabilmesi de güven telkin edip başarılı olmasının vazgeçilmez şartlarındandır
Hz Peygamber’in hutbelerinin maddi ve manevi hayatın ihtiyaçlarıyla yakından ilgili, ferdi veya içtimai problemlerin çözümüne yönelik olduğu bilinmektedir. Ayrıca hutbelerini kısa tuttuğu ve bunu tavsiye ettiği de rivayet edilmektedir.
Hutbelerde zaman zaman, toplumda yaygınlaşan kötü hareketlerin sebep olacağı felaketlerin hatırlatılması nebevi irşat yöntemlerinden biri olmakla birlikte, Kur’an’da ilahi rahmetin her şeyi kuşattığına ve son Peygamber’in bütün alemlere rahmet olarak gönderildiğine dikkat çekilmesi müjdeleyici, iyimser, ümit verici, barışçı ve hoşgörülü bir üslup kullanmasının; korkutucu, ümit kırıcı, sert bir üsluptan daha yapıcı olduğunu göstermektedir.
Al-i İmran Süresinin: Ey Peygamber! Allah’tan bir rahmet olarak sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. Onları affet ve bağışlanmaları için dua et 3/159) mealindeki ayeti, Kur’an ve Sünnet’in öngördüğü irşat faaliyetlerinde takip edilecek yöntemlerle ilgili kuralların bir özeti sayılabilir
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Minberden Gönüllere bkz: 11-12