Bu yüzden kadın eğer eğitim ve öğretimden mahrum kalmışsa, bu hakkını kocasından isteyebilir. Eğer koca tahsilli ise, bu eğitimi karışma kendi vermelidir. Tahsilli değilse, o zaman kadın kocası izin vermese dahi ilim öğrenmek için toplantılara katılabilir veya herhangi bir eğitim müessesini ziyaret edebilir. Çünkü kadın, problemini çözme hususunda kocasının haklarının önüne geçer.
Görüldüğü gibi İslam, kadınların bilgi kazanmaları için bütün kolaylıkları sağlamaktadır. Bu kolaylıklar, kadını cehaletten kurtarmış ve onun durumunu yükseltip şerefli kılmıştır.
Nitekim Devri Saadet zamanında Hz. Aişe hukuk, şiir ve edebiyat Arap tarihi ve onun hiyerarşisi konularında üstün bir bilgiye sahipli.
Çeşitli hastalıkların ilaçlarını ve tedavilerini bilecek kadar tıp ilmine de vakıf olan bu yüksek şahsiyetli kadın, hesap konusunda da o kadar yetenekliydi ki Ashabı Kiram, miras meselelerinde ona danışırlardı. Birçok hadis rivayet etmiş olan Ümran binti Abdurrahman ve o devrin büyük hukukçusu olan Zeynep binti ebi Selma’yı Hz. Aişe (r.a) yetiştirmiştir.
Hz. Aişe (r.a), Resulullah Efendimizden çok şeyler öğrenmiş ve bu öğrendiklerini, Peygamberimiz (s.a.v)’ın vefatından sonra yaşadığı elli yıl zarfında cemiyete aktarmak, Müslüman kadınlara öğretmekle bir rehberlik kaynağı olmuştur, İslam hukukunun dörtte birinin onun tarafından nakledildiği rivayet olunur.
Ümmü Atiye, Hz. Hafza, Hz. Ümmü Habibe, Hz. Safiye, Hz. Meymune, Hz. Fatma, Fatma binti Kays, Ümmü Derda, Ümmü Yusuf, Atika binti Sait ve Ümmü Eymen (R.A.).. Bu kadınlar o devirde İslamın yetiştirdiği büyük kadınlardı. Hepsi de birer hadis alimi ve hukukçuydular. Bu zeki ve tahsilli kadınlar, İslami öğretimin tahakkuk etmesine ve toplumun medeni seviyesinin yükselmesine çok büyük yardımlar yapmışlardır.
Ashap devrinden sonra da İslam aleminde ilim tahsil edip vaaz ve fetva verme işleriyle meşgul olan kadınlar çoktur. Bunların içinde büyük hukukçu olan Fatıma Fatine ve Bağdat’lı Fatıma meşhurdur.
Kaynak: Turan Yazılım / Mürşit 5/ İlmihal / Evlilik Ve Mahremiyetleri