Allah Teala, İbrahim Halilurrahman (a.s)’ı selim / temiz kalbi sebebiyle övgüyle anmış ve şöyle buyurmuştur: Şüphesiz İbrahim de onun (Nuh’un) milletinden idi. Çünkü Rabbine selim kalb ile geldi (Saffat Süresi 83-84. ayet))
Allah Teala İbrahim (a.s)’ın şöyle dediğini anlatmaktadır:O gün, ne mal fayda verir ne de evlat. Ancak Allah’a kalb-i selim (temiz bir kalp) ile gelenler müstesna (Şuara Süresi 88-89. ayet)
Selim / temiz kalp; şirkten, aldatmadan, kinden, hasetten, cimrilikten, kibirden, dünya ve liderlik sevdasından salim olan, bu hastalıklardan selamette olan kalptir.
Yani kendisini Allah’tan uzaklaştıracak her türlü afetten, Allah’ın bildirmiş olduğu haberlere aykırı düşen her türlü şüpheden, Allah’ın emrine muhalif her türlü arzudan, Allah’ın muradıyla çelişen her türlü istekten, Allah’tan koparan her türlü etkenden selamette olan kalptir.
İşte böyle selim / temiz bir kalp, daha dünyadayken peşinen gördüğü bir cennetin içinde olduğu gibi berzahta da, diriliş gününde de bir cennetin içindedir.
Şu beş şeyden selamette kalmadığı sürece kalp, temiz kalp olamaz:
► Tevhidin zıddı olan şirk
► Sünnetin zıddı olan bid’at
► Emre aykırı olan istek ve arzu
► Zikrin zıddı olan gaflet
► Adanmışlığa / ihlasa olan heva
Bu beş şey, ile insan arasına giren birer engeldi. Her birinin altında bir çok tür mevcuttur. Her birinin sayıyla tespit edilemeyecek çoklukta çeşidi vardır.
Kaynak: İbnu’l Kayyım el-Cevziyye / ed-Dua ve’d Deva (Kalbin İlacı) / bkz: 257-258