Hintliler karanlık bir ahıra bir fil getirip halka göstermek istediler. Hayvanı görmek için o kapkaranlık yere bir hayli insan toplanır. Fakat ahır o kadar karanlıktır ki göz gözü görmenin imkanı yoktur.
O, göz gözü göremeyecek karanlık yerde insanlar file ellerini sürmeye başlarlar. Birinin eline filin hortumu gelir. Fil bir oluğa benziyor der.
Başka birinin eline filin kulağı gelir ve fil yelpazeye benziyor der.
Bir başkasının eline de filin ayağı gelir ve der ki: Fil bir direğe benziyor.
Bir başkası da filin sırtını ellemiştir. Fil bir taht gibidir der.
∟ Herkes neresini ellediyse, nasıl hissettiyse, fili ona göre anlatmaya koyuldular. Onların sözleri, görüşleri yüzünden birbirlerine aykırı olurlar. Birisinin A dediğine diğer B der. Herkesin elinde bir mum olsaydı, sözlerindeki aykırılık olmazdı
Kaynak: Göksu Birol / Öğreten Öyküler / bkz: 60