Kim Bir Kötülük Görürse; Onu Engellesin
Kötülüğe karşı çıkmayı ve engel olmayı gerektiren şartları 3 ana başlık altında toplayabiliriz;
1- Yapılan hareketin münker olması: Münker: Şeriat nazarında yapılması sakıncalı olan her şeydir. Münker sözcüğü ma’siyyet sözcüğünden geneldir. Mesela, bir çocuğun veya delinin şarap içtiğini gören kimsenin o şarabı dökmesi vacipdir. Yine, delinin deli ile zina ettiğini veya hayvana yanaştığını gören kimsenin buna engel olması gerekir. Fakat bu kötü hareketler deli (ve çocuk) hakkında bir masiyet sayılmaz
Münker; büyük günahlara mahsus değildir. Hamamlarda (ve sair yerlerde) avret yerlerini açmak, yabancı bir kadınla başbaşa kalmak, mahrem kadınlara sürekli bakmak gibi hareketler küçük günahlardan olmakla bunlardan sakındırmak da vacibdir.
2- Münkerin gözetleme yapmadan meydanda olması: Kapısını kapayarak evinde gizlice günah işleyen kimsenin yanına masiyetini öğrenmek için izinsiz girmek caiz olmadığı gibi, gözetlenmesi de caiz değildir. Allah Teala Hazretleri: Birbirinizin kusurunu araştırmayın emriyle gözetlemeyi nehyetmiştir. Bunun gibi, bir fasık elbisesinin altında bir şey, (mesela içki şişesi) ile görülse, sakladığı şeyin ne olduğunu meydana çıkarmak (için uğraşmak) caiz değildir.
3- Münkerin içtihadsız bilinmiş olması gerekir: İctihad alanına giren hususlarda engelleme yoktur. Mesela; Hanefi mezhebindeki bir şahsın, Şafi olan bir şahsa karşı – imamlar arasında meydana gelmiş ihtilaflı meselelerde – inkara yeltenmemesi gerekir. Çünkü karşıdaki adamın hatası kesin değil zanni olarak bilinmektedir. O halde münkerin, münkerliğinde sozbirliği edilmiş hususlardan olması gerektir. Bunun gibi, bid’atçı firkalar da ancak hataları kesinlikle bilinen konularda kötülenirler. İctihad alanına giren hatalardan ötürü kınanmazlar.
Kötülüğe ve Kötülüklere Engel Olmanın Dereceleri
1- Tanıtmaktır. Yani, menedilen şeyin münker olduğunu öğretmektir. Zira bazen kişi bir münkeri cehaleti sebebiyle inkar edebilir. Halbuki yaptığı o şeyin kötü olduğunu bilse hemen vazgeçer.
Öyle ise, kötülükleri men’etmeye çalışan kimsenin şiddet göstermeden o şeyin çirkinliğini tanıtması vacipdir. Şüphesiz bir şeyin kötülüğünü anlatmakta karşıdakinin kusurunu meydana çıkarma, gönlünü incitme vardır.
Binaen’aleyh, verdiği ezayı yumuşak sözlerle kibarca telafi etmeye çalışmalıdır. Mesela, ona şöyle deriz. İnsan alim olarak doğmaz. Bizler de cahildik; hocalar bize öğrettiler. Bu işin doğrusu şöyle şöyledir.
Yaptığının kötülüğünü belletmek için kırmadan bu şekilde lütufkar davranılır. Bir Müslümanın kötülük yapmasına ses çıkarmamak haram olduğu gibi, onu incitmek de haramdır. Kanı kanla veya sidikle temizlemeye kalkışmak akıllıların karı değildir. Başkalarını inciterek kötülükten men’etmeye çalışanlar da bu tip kişilere benzerler.
2 – Vaaz ve öğütle sakındırmak, Allah’ın azabıyla korkutmak: Bu (metot), yaptığı işin kötülüğünü bilenler hakkında uygulanır. Mesela; içki içmeye veya haksızlık yapmaya veya Müslümanları çekiştirmeye veya bunlara benzer fenalıkları işlemeye devam edene, öğüt vermek, onu Allah’ın azabıyla korkutmak icap eder.
Bu hususta kendisine günahlara karşı verilecek cezaları bildiren ayet ve hadisler okunur. Geçmiş büyüklerin güzel huyları anlatılır. Müttakilerin ibadetlerinden örnekler verilir. Bütün bunlar hiddetlenmeden, öfkelenmeden, şefkatle, efendilikle yapılır. Hatta ona acınmaya muhtaç biri nazarıyla bakılır.
3- Ağır sözlerle kınamaktır: Bu muamele, iyilikle vazgeçirmenin imkansızlaştığı, kendisinde günaha karşı ısrar etme belirtileri görüldüğü, vaaz ve nasihatleri alaya aldığı zamanlarda yapılır. Bu kınama da Hz. İbrahim’in Kur’an’da beyan edilen şu sözü gibi olmalıdır:
Yuh size ve Allah’ı bırakıp tapmakta olduklarınıza! Akıllanmayacak mısınız? (Enbıya Süresi 77)
Fakat kınarken çirkin sözleri söylemez, adama sövüp saymaz. Bu derecede gözeteceği iki edep vardır:
- Üçüncü dereceyi tatbik etmeye ancak mecburiyet anında, iyilikle vazgeçirmeden aciz kalındığında kalkışılmalıdır.
- Ancak doğruyu konuşmalı, münker hakkında ileri geri konuşarak gereği olmayan şeylerle lafı uzatmamalı, ihtiyaç miktarıyla yetinmelidir.
4- Kötülüğü el ile değiştirmek (gidermek): Bu da içkiyi dökmek, değeri haiz olan münkerleri yok etmek veya bir şahsın kötülük yapmasına engel olmaktır. Toplum ferdleri için yalnız kötülüklere engel olma salahiyyeti vardır. İçkileri dökmek, haram malları yok etmek vs. gibi hususlar dövme ve hapsetmekte olduğu gibi idarecilerin ve idarecilerin izin verdiği kimselerin yetkileri dahilindedir.
Kaynak: İmam-ı Gazali / İmam-ı Gazali’den Müminlere Vaazlar / bkz: 332-333