Nafile orucun mümtaz günlerde tutulması kuvvet kazanır. Faziletli, mümtaz günlerin bir kısmı sene içerisinde, bir kısmı her ay içinde, bazısı da her haftada bulunur.
Sene içerisindeki faziletli günler şunlardır:
Bu günlerde nafile oruç tutmak fazla sevab kazandırır. Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz Şaban ayının çoğunu oruçla geçirirdi.
Hadis-i şerifte şöyle buyrulur; Ramazan ayında tutulan oruçtan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı Muharrem’de tutulan oruçtur. Çünkü;
Muharrem ayı hicri-kameri senenin ilk ayıdır. Yeni bir yıla girmek hem sevimli bir hareket hem daha ümit vericidir.
Bir hadiste de şöyle buyrulur: Şaban ayının yarısından (sonra) Ramazan’a kadar oruç yoktur.
Bundan ötürü, Ramazan’dan birkaç gün önce oruç tutmamak müstehapdır. Bununla beraber, Şaban ayını Ramazan’a oruçla bağlamak caizdir. Ramazan ayını karşılamak maksadıyla iki veya üç gün öncesinden oruç tutmaya başlamak caiz değildir.
Fakat bu günler oruç tutmayı adet edindiği günlere rastlarsa caiz olur. Ashab-ı Kiram’dan bazıları, Ramazan ayına benzememesi için, Receb ayının tamamında oruç tutmayı çirkin saymışlardır.
Her ayda tekerrür eden nafile oruçlara gelince… Bunlar ayın ilk, orta ve son günlerinde tutulan oruçlardır. Ayın 13, 14, 15. günlerine eyyam-ı biyz denilir. Faziletli zamanlardır.
Haftanın faziletli günleri;
Bu oruç tutmak, bu günlerin bereketi hürmetine sevapların kat kat artacağını düşünerek çokça hayır yapmak müstehapdır.
Buraya kadar anlatılanlarla faziletli vakitler belli oldu. Ama, asıl kemal; insanın orucun manasını anlamasında, orucun sırrının gönlü pisliklerden temizleyip düşünceyi yalnız Allah Tealaya hasretmek olduğunu kavramasındadır.
Kaynak: İmam-ı Gazali / İmam-ı Gazali’den Müminlere Vaazlar / bkz: 122-123
