Nahl Süresi 74-75 ve 76. Ayetin Meali ve Tefsiri & GEYLANİ
Ey cahiller! Eşi ve benzeri olmaktan münezzeh, şanı ve kadri yüce olan Allah’a birtakım benzerler îcat etmeyin çünkü O’nun misli, benzeri ve dengi yoktur. Nasıl oluyor da O’ndan daha alçak bir şeyi O’na denk görebiliyorsunuz? Çünkü bütün oluş ve bozuluşlara muttali olan Allah her ana yayılan ilmiyle sizin, taptıklarınızın ve sizde ve onlarda meydana gelen olayların hepsini bilir.
Ey Allah’ın kadrini hakkıyla bilemeyen gafiller Siz ise Allah hakkında herhangi bir bilgiye sahip değilsiniz (Nahl Süresi 74). Bu durumda nasıl oluyor da ona benzerler îcat ediyorsunuz?
Bilakis O: Gizli ve saklı her şeyi bilen Allah onların ortaklarının ve kendisinin durumunu şu örnekle açıkladı:
Allah, efendisinin izni olmadan kazançlarında tasarruf konusunda hiçbir şeye gücü yetmeyen, yazışmalı değil, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine lütuf ve ihsan olarak verdiğimiz güzel rızıktan, yani helal olarak kazandığı geniş rızkından, yardım almaya müstahak fakirlerin bile bilemeyeceği derecede çok gizli olarak ve zekat mallarından da çok açık olarak harcayan hür bir kimseyi kendisi ve müşriklerin kendisine ortak gördükleri put ve tapınaklar için örnek verir.
Mallarında hür ve bağımsız olarak tasarrufta bulunanlarla kendi başlarına tasarruf etme gücüne sahip olamayan bu köleler hiç eşit olurlar mu? Yukarıda bahsedilen iki grup arasındaki eşitsizliği takdir etmek, hakkı batıldan ve hidayeti dalaletten ayırt etmek için aklı bize verdiğinden dolayı: Hamd Allah’a mahsustur Fakat onların çoğu akıl nimetini yaratılış sebebi olan hakkı bâtıldan ayırma amacına yönelik kullanmadıkları için bu iki grup arasındaki farkı bilmezler (Nahl Süresi 75).
Allah kendisi ve bu batıl mabutlar için, şu iki kişiyi de misal verir. Bizim misalimizle onların misali şu örnek gibidir: Onlardan biri dilsizdir, konuşamaz ve sağırdır. Anlama ve anlatma konusunda Hiçbir şey beceremez ve nasıl olur da başkasına faydası dokunur? Kendisini koruyan ve işlerini üstlenen Efendisinin üstüne bir yüktür, bir ağırlıktır. Onu mühim bir işi gerçekleştirmek üzere Nereye gönderse bir hayır getiremez, başarı elde edemez.
Onun durumu boş ve zayıf olan putların durumu gibidir. Ey akıl ve ayırt etme gücüne sahip olanlar Şimdi, yukarıda zikredilen vasıflara sahip bu adamla, sözün iyisini kötüsünden ayırt edip doğru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse eşit olur mu? (Nahl Süresi 76). Bu kimse kendisi için nereye yönelse hayra ve iyiliğe ulaşır. Kötü olarak kabul edilen ifrat ve tefritten uzak kalır ve mütedil hareket eder. Bu kimsenin durumu mülkünde irade ve ihtiyarıyla hür olarak hareket eden bir, tek ve samed olan Allah için bir misaldir.
Kaynak: Abdülkadir Geylani / Geylani Tefsiri / C: III / bkz: 66-67