Fecir sabaha karşı doğu ufkunda yayılmaya başlayan bir aydınlıktır. Sabah namazını tan yerinin ağarmaya başlamasıyla kılmak caiz ise de ortalık aydınlanıncaya kadar geciktirmek müstahabtır. Bu geciktirmenin en son sınırı şayet namaz bozulacak olsa sünnetiyle beraber yeniden kılınabilecek bir zamana kalıncaya kadar olmalıdır.
Bu güneşin doğmasına 30 dakika kadar kalan süredir.
Yalnız Kurban Bayramı‘nın ilk günü Müzdelife’de bulunan hacıların o günün sabah namazını fecir doğmaya başlayınca henüz ortalık karanlık iken kılmaları daha faziletlidir. (Şafi mezhebine göre sabah namazının erken kılınması her zaman için daha faziletlidir)
İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed`e göre her cismin gölgesi bir misli, İmam-ı Azam’a göre iki misli oluncaya kadar devam eder. Güneş tam tepe noktasında iken cismin yere düşen gölgesi (feyz-i zeval) bunun dışındadır. (Şafi mezhebine göre de öğle namazının vakti bir cismin gölgesi bir misli oluncaya kadar devam eder). Cuma namazının vakti, tam öğle namazının vakti gibidir.
Yukarıda belirtilen görüş ayrılığı bakımından ikindi vakti, İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e göre bir cismin gölgesi bir misli, İmam-ı Azam’a göre iki misli olduğundan itibaren başlar ve güneş batıncaya kadar devam eder.
İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e göre şafaktan kasıt, batı ufkunda meydana gelen kızartıdır. İmam-ı Azam’a göre ise, batı ufkundaki kızartıdan sonra meydana gelen beyazlıktır. (Şafi mezhebine göre de şafaktan kasıt, batı ufkunda meydana gelen kızartıdır.)
Yatsı namazının vakti, akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlar, fecir başlayıncaya (tan yeri ağarıncaya) kadar devam eder.
Vitir namazının vakti de yatsının vaktidir. Ancak vitir, yatsı namazından sonra kılınır