Nisa Süresi 1 ve 2. Ayetin Meali ve Tefsiri

Nisa Süresi 1 ve 2. Ayetin Meali ve Tefsiri

Nisa Süresi 1. Ayet Meali: Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan, ikisinden birçok erkek ve kadın üretip yayan rabbinize itaatsizlikten sakının. Adını anarak birbirinizden dilek ve istekte bulunduğunuz Allah’a saygısızlıktan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.

Nisa Süresi 1. Ayet Tefsiri: Kendi kudretini gösterebilmek için, yerine halife edindiği insanda bütün mükemmelliğini açığa çıkaran, soyunun yeryüzünde yayılması ve makamın kendinden sonrakilere aktarılmasında. Rahman, dünyaya gelmeden evvel ki haline de döndürmeye Rahim olan Allah’ın adıyla.

Ey İnsanlar: Ey asıl vatanlarına ve gerçek menzillerine ulaşabilmeyi dünyanın engelleyici süsleri sebebiyle unutan insanlar! Dünya telaşından kaçınmanız, onun hayalinden uzaklaşmanız lazım. Yoksa asıl yerinizden ve gerçek makamınızdan uzaklaşırsınız.

Sizleri tek bir nefisten yaratan Rabbinizden sakınınız. Alçak dünyanın sizi gururlandırmasından sakının ve Rabbinize sığının ki O Rabbiniz sizi en güzel biçimde yetiştirdi. Yani sizi ilk önce bir nefisten yaratıp ortaya çıkardı. O nefis bütün yaratılış merhalelerini içine almış olan en aktif mertebedir.

Yani, irade-i külliye (akl-ı kül) denilen şey, her şeyi kapsayan Muıhammed-i mertebeden ve sizin gizlinizi ve bilinmeyenlerinizi tamamlayıcı en yüce mevkide ki kalemden başka bir şey değildir.

Sonra ondan eşini yarattı. Manevi bir nikah ve Allah’ın güzel isimleri ve sıfatları arasında ince münasebetler ve ince ayrıntılarla gerçekleşen evlilikle eşini yarattı.

O eş, başlangıçta tayin edilmiş kaynaktan çıkan eserlerin tamamını, sizin görünen ve bilinen kısımlarınızı tamamlamayı kabullenebilen nefs-i küllidir.

Bunlar sizin dış ve iç görünüş bakımından da halifeliğe ve vekilliğe müstahak olabilmeniz içindir. O ikisinden, çok erkekler ve kadınlar yaydı. Onları böylece yarattıktan sonra, o ikisinden, anılan manevi nikahlı evlilikleri sayesinde, etkileyici dölleyiciler olarak çok erkekler ve etkilenici, döllenici kadınları çoğalttı ve yeryüzüne yaydı.

Peygamberlerin ve semavi kitapların da ifade ettiği gibi; İlahi sevginin tecellisi ve hassas başkaca münasebetler sonucunda herkes bir diğerine eş oldu.

Öte yandan, Rab / sahip kelimesi, merbeubların / sahiplenilenlerin birbirinden farklılığı nispetinde farklılıklar gösterebilen isimlerden olduğu için, gerek tekit ve gerekse mübalağa bakımından Allah’ın güzel isim ve sıfatları arasında bir çelişki olmaması için ilahi olarak açıklık getirilmiş, takva emrine vurgu yapmış ve Allah’tan sakınınız.

Yani, size şah damarlarınızdan daha da yakın olan Allah’tan başka bir şeylerle meşgul olmaktan sakınınız buyurmuştur. Çünkü o, sizin bir birinize sorduğunuzdur.

Sizin gücünü ve kuvvetini birbirinize sorup durduğunuz, size yakınlığını ve uzaklığını tartıştığınız Allah’tır. Akrabalık bağlarını koruyunuz. Manevi nikah ve sevgi evliliği ile oluştuğu haber verilen bağları anlatıldığı gibi koruyunuz. Allah sizi gözetlemektedir (1).

Sizi ve her türlü ahvalinizi bilen Allah, eğer kendisine İhlas ile yönelirseniz, sizi her zaman, istemediğiniz şeylerden koruyan bir koruyucu olacaktır.

Nisa Süresi 2. Ayet Meali: Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin; zira bu büyük bir günahtır.

Nisa Süresi 2. Ayet Tefsiri: Ey kendilerine takva emrolunmuş olanlar! Mutlaka yerine getirilmesi gereken işlerden biriside yetimin haklarıdır.

Başkalarının velisi ve vasisi olan ey İnsanlar: Babası yada dedesi öldüğü vakit yetimlerin mallarını özenle koruyun, işletin, çoğaltın ve yetimlerin kendi ihtiyaçlarını o maldan karşılayın.

Yetimlere mallarını veriniz. Buluğa erdikten sonra, çünkü buluğa ermeden önce olmaz, babalarından kalan ve sizin yanınızda muhafaza edilmekte olan mallarını onlara veriniz.

Kötüleri iyilerle değiştirmeyiniz. Yani, kendi mallarınızın kötüleri ile onların mallarının iyilerini değiştirmeden veriniz. Onların mallarını kendi mallarınıza karıştırıp yemeyiniz ve eğer onların mallarından onlar adına harcadıklarınızı almak isterseniz, onların mallarını kendi mallarınızla karıştırarak yemeyiniz. Çünkü o büyük bir vebaldir (2). Hakka riayet etmeksizin onların malları üzerinde tasarrufta bulunmak büyük bir günahtır ve insanlıktan çıkarıcı bir davranıştır

Kaynak: Abdülkadir Geylani / Geylani Tefsiri / C: I / 398-399

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.