Allah Teala şöyle buyuruyor: Şüphesiz ki Allah ve melekleri o peygambere çok salat (ve tekrim) ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin, tam bir teslimiyetle de selam verin (Ahzab Süresi 56)
«Ümmetimden her kim bana salat-ü tekrimde bulunursa kendisine on iyilik yazılır.» «Ey Allah’ın Resulü! Sana nasıl salat ü tekrimde bulunuruz?» sorusuna şu karşılığı verdiler:
Allah’ım, Hazret-i İbrahim’e ve İbrahim’in yakınlarına rahmet ettiğin gibi, kulun Hazret-i Muhammed’e (s.a.v), onun yakınlarına, hanımlarına ve soyuna da rahmet et. Hz. İbrahim’i ve İbrahim’in (a.s) yakınlarını kutlu kıldığın gibi, Hz. Muhammed’i (s.a.v), onun hanımlarını ve zürriyyetini de kutlu kıl. Allah’ım! Hakikat sen övgüye layık, şerefe sezasın!
Hz Ömer’in, Hz. Peygamber’in (s.a.v) vefatından sonra şöyle söyleyerek ağladığının duyulduğu rivayet edilir: “Anam babam sana kurban olsun ey Allah’ın Resulü! Değerin Allah katında öyle bir mertebeye vardı ki, sana saygı gösterilmesini kendisine saygı saydı da şöyle buyurdu: Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur (Nisa Süresi 80)
Anam babam sana kurban olsun ey peygamber! Faziletin Allah katında öyle bir dereceye ulaşmış ki, sana günahını bildirmeden önce günahını bağışladığını haber vermiş ve şöyle buyurmuştur:
Hay Allah Afiyet veresice, şu (özründe) sadık olanlar sana besbelli oluncaya ve sen o yalancıları bilinceye kadar neden izin verdin onlara? (Tevbe Süresi 43)
Anam babam sana feda olsun ey Allah’ın elçisi Merteben Allah nezdinde öyle bir seviyeye çıkmış ki, Cehennem ehli ateş katları arasında azap olunurlarken:
Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik (Ahzab Süresi 66) demek suretiyle dünyada iken sana itaat etmiş olmalarını arzulayacaklardır.
Anam babam sana kurban olsun ey Allah’ın elçisi! Vakia Allah (c.c) Hz. Musa’ya içinden nehirler akan bir taş verdi ise de bu senin parmaklarından fışkıran sudan daha hayret verici değildir. Allah’ın rahmeti sana olsun!.
Anam babam sana kurban olsun ey Allah’ın Resulü! Her ne kadar Allah Teala sabahtan öğleye kadar bir aylık, öğleden akşama kadar yine bir aylık mesafe alan rüzgarı Hz. Süleyman’a (a.s) vermişse de bu, senin Burak’la yedinci kat göğe kadar yolculuk yapıp sonra da aynı gece sabah namazını Abtah’ta kılmandan daha şaşırtıcı değildir. Allah’ın dirliği senin olsun!.
Anam babam sana kurban olsun ey Peygamber! Gerçi Allah Teala Meryem oğlu İsa’ya ölüleri diriltmesini bahşetmişti ise de bu, kızartılmış zehirli davar budunun sana: «Beni yeme! Ben zehirliyim demesinden daha tuhaf değildir.
Anam babam sana feda olsun ey Allah’ın Resulü! Az yaşın ve kısa ömrüne rağmen sana tabi olanlar, çok yaşı ve uzun ömrüne rağmen Hz. Nuh’a tabi olanlardan daha fazla. Sana birçokları iman etmişken, ona beraberindeki pek az kimse inanmıştı. Sen yün elbise de giydin, eşeğe de bindin, terkine adam da aldın, yemeğini toprak üstüne koyarak da yedin, parmaklarını da yaladın. Bunların hepsi senin alçakgönüllü oluşundandı. Allah’ın rahmeti, selamı senin üzerine olsun!..
Kaynak: İmam-ı Gazali / İmam-ı Gazali’den Müminlere Vaazlar / bkz: 169-171
