Selamlaşma Adabı: Gülümseme ve Göz Teması

24/08/2024
10
A+
A-
Selamlaşma Adabı: Gülümseme ve Göz Teması

Maddeler Halinde Selamlaşma Adabı ve Kuralları

1-) Bir Müslüman tanısın, tanımasın rastladığı bir Müslüman kardeşine selam versin Bir adam Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’den; İslam’ın hangi ameli hayırlıdır diye sordu? Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v)’de; Yemek yedirmekliğin, tanıdığın ve tanımadığın kimselere selam vermekliğindir buyurdu

Her kim üç fazileti bir arada toplarsa imanı tamam toplamış olur;

  • Merhametli bir kalbe sahip olmak
  • Bildiği ve bilmediği kimselerle selamlaşmak
  • Fakir iken yoksul olanlara sadaka vermektir

2-) Yüksek sesle selam vermek, kalbe daha fazla sürur verdiğinden sesli olarak selam vermek daha makbuldur. Selamla beraber, musafaha etmekte Resulüllah (s.a.v) Efendimiz’in adetlerinden olduğu Sahabe-i Kiram’dan nakledilmiştir.

Selam vermek sünnet, iade etmek yani ve aleyküm selam demek farzdır

3-) İlk selam veren kimsenin, selam verdiği adam yalnız olsa dahi, cemi sığası ile ‘Es-selamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatüh’ demesi müstehatır (makbul olanıdır)

Selamı alanda; Ve aleykümüs-selam ve rahmetullahi ve berakatüh der. Aleyküm’den evvelki atıf vavını (Ve’yi)da söyler.

4-) İki kimse karşılaştıkları zaman hangisi önce selam verirse, fazilette diğerinden üstündür. Peygamber Efendimize; Ya Resulüllah! İki kişi karşılaştıkları zaman, hangisi önce selam verir? denildiğinde; Peygamberimiz (s.a.v); Önce selam veren Allah’a (c.c) daha yakındır buyurmuştur.

5-) Kendisine selam verilen kimse, selam veren kimseye daha güzel bir selam ile iade eder veya benzeri ile karşılık verir.

Mesela;

  • Es-selamü aleyküm diyen bir kimseye;
  • Ve aleyküm selam ve rahmetullah der
  • Es-selamü aleyküm ve rahmetullah diyen kimseye de;
  • Ve aleykümes-selam ve rahmetullahi ve berakatüh denir veya aynısı iade edilir.

6-) Bir vasıtada gitmekte olan yaya yürüyene, yürüyen oturana, sayısı az olan çok olan kimselere selam verir. Bir hadis-i şerifte; Hayvan üzerinde olan yürüyene, yürüyen oturana, az da çoğa selam verir buyrulmuştur.

7-) Küçüklerin büyüklerine selam vermesi. Küçüğün büyüğüne selam vermesi hürmet, büyük küçüğe selam verirse tevazu manasına gelir.

8- ) İki Müslüman yolda giderlerken aralarında taş, ağaç  gibi ve buna benzer bir engel çıksa, hem ayrılırken hem de tekrar birleşirken biri diğerine selam verir.

Bir hadis-i şerifte; Sizden biriniz din kardeşine rastlarsa ona selam versin. Eğer aralarında taş, duvar veya ağaç hali (ayırıcı, boşluk) olup ta tekrar karşılaşırlarsa yine selam versin buyrulmuştur

9-) Herhangi bir eve girildiğinde evdekilere selam vermek

10-) Her mümin, kendi evine girdiğinde aile halkına selam vermelidir.

11-) Çocuklara selam vermek Peygamber (s.a.v)’in adeti olduğundan büyüklerin tevazu ederek çocuklara selam vermesi, hem sünnete uymak hem de çocukları selama alıştırmak olacağından, bu güzel adeti terk etmemelidir

12-) Bir meclisten kalkınca, arkadaşından veya arkadaşlarından ayrılan bir kimsenin onlara selam vermesi

Bir hadis-i şeriflerinde; Sizden biriniz bir meclise vardığında veya oradan ayrıldığında selam versin. Bu selamlardan biri diğerinden farklı değildir buyurulmuştur.

13-) Fitnelerinden korkulmayan ihtiyar kadınlara selam vermek

14-) Gayri Müslimlere selam verilmez. Onlar önceden selam verirse (ve aleyküm) diye karşılık verilir.Ve aleykümüsselam denmez.

15-) Herhangi bir söze başlamadan önce selam verilir. Önce konuşup sonra selam vermek ve almak cehalettir. Gaflet eseridir ve sünnete muhaliftir.

16-) Selam el ve baş ile değil, ağızla alınır verilir. Ağızla alınmazsa bir işaretleşme şekli olur ki, onunda kıymeti yoktur. Ancak, uzakta olan iki kişi elle selamlaşabilir.

17-) Bir kimseye selam vermek emanet olduğunda, yani bir mümin diğer bir mümine;

Filana benden selam söyle yahut Selamda vekilim ol gibi bir selam emanet ettiği zaman, o kimsenin emaneti yerine götürüp söylemesi imam Ebu Yusuf’a göre üzerine vacibtir. Terk eder söylemezse günahkar olur.

Selamı emanet alan kimse, selamı götüreceği kimseyi bulamayacağından yahut kendisinin unutacağına aklı keserse, selamı emanet alırken Ve aleyküm selam demeli ki,ş ayet vazifeyi yapmazsa üzerinde borç kalmamış olur

17-) Mektupla selam gönderene, cevabını mektupla iade etmenin vacib odluğunu, Fahr-i Razi tefsirinde beyan etmiştir. Şu halde mektupla selam gönderene karşılık verilmezse günahkar olunur

Kaynak: Osman Karabulut / İslam’da Evlilik Ve Mahremiyetleri / bkz: 118-123

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.