Bir selamla selamlandığınız zaman ondan daha güzeliyle selamlayın veya onunla karşılık verin. Muhakkak ki Allah her şeyi hakkıyla hesaplayandır (Nisa Süresi 86)
Hatta bütün karşılıklı selamlaşmalarda hiçbir sakınca yoktur. Geçmişte Müslümanlar, tüm insanlara barış ve esenlik diliyorlardı ve kendilerine selam veren herkese de selam veriyorlardı.
Bu durum, Yahudilerin selam kelimesini tahrif edene kadar devam etti. Ancak onlar essami aleyküm: kötülük ve ölüm üzerinize olsun dediklerinde, Müslümanların da Ve aleyküm: Kötülük ve ölüm asıl sizin üzerinize olsun diye karşılık vermeleri emredildi. Allah (c.c), Müslümanların isteğine cevap verdi faka Yahudilerin isteğine asla cevap vermedi
Hadiste ifade edilen Resulüllah’ın emrinin, özel bir konumdan olduğu kanaatindeyiz. Buna göre ayetin anlamı geneldir ve herkesi kapsamaktadır. İnsanların kalplerini ısındırmak ve selamla başlangıç yapmak için herkesi selamlaması, İslam ve onun ümmetinin alicenaplığındandır. Resulüllah (s.a.v) de şöyle demiştir: Allah’ın kullarından her kim sana selam verirse sen de selamını al ve iade et; hatta bu kimse bir mecusi bile olsa.
Zira Yüce Allah şöyle buyuruyor:
Bir selam ile selamlandığınız zaman ondan daha güzeliyle selamlayın veya onunla karşılık verin (Nisa Süresi 86)
Şa’bi kendisine selam veren bir Hristiyan’a karşılık vererek dedi ki: Allah’ın selamı ve rahmeti senin de üzerine olsun. Ona bu hususta soru sorulunca da şöyle cevap verdi:
O, Allah’ın rahmeti ile yaşamıyor mu?
Kaynak: Muhammed Gazali / Kur’an’ın Konulu Tefsiri / bkz: 92