Üç Ayların Önemi ve Fazileti
Üç Aylar diye bilinen Receb. Şaban ve Ramazan ayı
Hepimiz yolcuyuz. Bunu fark etsek de fark etmesek de her geçen saniye ahirete doğru yol alıyoruz. Yolcu olduğunu, yolda olduğunu, yolun ve yolcunun sahibinin Yüce Mevla olduğunu unutmayanlar cennet yurdu ile müjdelenirken, Hak ve hakikate kulağını tıkayanlar, heva ve hevesine tabi olanlar cehenneme doğru yol almaktadır ki, Allah Teala böyle bir gidişattan cümlemizi muhafaza buyursun.
Son nefese kadar dünyada devam eden bu yolculuk, ölümle beraber biraz seyir değiştirmek suretiyle yine devam etmekte. Hemen hemen her sabah minarelerden okunan sala ile bir taraftan bu seyrin birileri için değiştiğini fark ederken, bir taraftan da bir sonraki salanın kendi adımıza okunabileceğini tefekkür ederiz ve dudaklarımızdan şu ayet dökülür:
İnna lillahi ve inna ileyhi raci’ün (Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz) (Bakara 156)
Bu ayeti okumakla her mümin, Yüce Mevla’nın rızası istikametinde yol alması gerektiğini, O’ndan geldiğini ve yine O’na döneceğini nefsine bir kez daha hatırlatmış olur. Yolculuk devam ettikçe kulluk da devam eder. Yol boyunca bütün levhalar şu ilahi fermanı hatırlatır:
“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et!” (Hicr 99)
İmtihan gereği yol bazen inişli, bazen çıkışlı olur. Bazen keskin dönemeçler, bazen çukurlar çıkar karşımıza. Nefs ve şeytan çelme takar, ayağımız tökezler, ruhumuz yorgun düşer. Fakat yola devam etmekten vazgeçmeyiz. Rabbimize sığınır, O’nun rahmetiyle ve merhametiyle yeniden ayağa dikilir ve yola revan oluruz. Rahmet vadilerinden geçerken gönlümüz tazelenir, ruhumuz can bulur adeta.
Yolun sahibi Yüce Mevla, merhametinin bir eseri olarak yol rahmet vadilerini yerleştirmiştir. İçerisinde bulunduğumuz bu günlerde tam da o rahmet vadisinden geçmekteyiz.
Üç Aylar diye bilinen Receb. Şaban ve Ramazan ayları Efendimizin (s.a.v) “Receb Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır” diye tarif ettiği bereketli zaman dilimleri..
Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleriyle süslenen bu rahmet iklimi, manen yenilenme, tazelenme ve kulluk yolunda muvaffak olabilmek için müminlere sunulan ilahi bir ikramdır.
Receb ayı girdiğinde, “Allah’ım. Receb ve Şaban bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” buyuran Allah Resulü (s.a.v) bu duasıyla hem üç aylarda özel bir gayret gösterilmesine işaret etmekte hem de Ramazan ayını hedef göstererek ona hazırlık yapılmasına teşvik etmektedir.
Çünkü Receb ve Şaban aylarının bereketinden istifade edemeyen kişi Ramazan ayına da hazırlıksız girmiş olur. Ebu Bekir Verrak ks. hazretlerinin ifade ettiği gibi:
Receb ayı ekin ekme, Şaban ayı ekini sulama, Ramazan ayı ise hasat ayıdır
Bu rahmet mevsiminin zirvesi Ramazan ayıdır. O ayda bir gece var ki ayet-i kerimenin ifadesiyle ömre bedeldir:
“Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” (Kadr 3)
Bin ay yaklaşık 84 yıl demektir. Normalde bir insanın bu kadar zamanı ibadetle geçirmesi zordur. Fakat Kadir gecesini ihya eden, ömre bedel bir zaman dilimini ihya etmiş oluyor. Bir de bu bereketin her yıl tekrarlandığını düşünün!
Rivayetler her ne kadar tek sayılı son gecelere işaret ediyorsa da, Kadir gecesinin Ramazan ayında gizlendiği kabul görür. Dolayısıyla Ramazan ayının her gecesini ihya eden müminler hem bu ayı hem de ömürlerini ihya etmiş olurlar.
Ramazan ayının bereketinden mahrum olan gerçekten mahrum kalmış olur. Cennet kapılanının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı, şeytanların zincire vurulduğu bu ay faziletine inanarak ve mükafatını umarak oruç tutanların bağışlanacağının müjdelendiği bir aydır.
Kaynak: Abdülkadir Alioğlu / Semerkand Dergisi / Nisan 2019 / bkz: 15