► Bunlar, Allah’ın lanetlediği kimselerdir. Sen Allah’ın rahmetinden uzaklaştırdığı kişiye bir yardımcı bulamazsın. Yoksa onların mülkten (hükümranlıktan) bir payları mı var? Öyle olsaydı insanlara çekirdek filizi dahi vermezlerdi (Nisa Süresi 52-53)
Ayet, Yahudilerin bilinen cimriliğine işaret etmektedir. Şayet onlar Allah’ın hazinelerine sahip olsalar, ondan hiçbir ihtiyaç sahibine ve kendileri dışındaki insanlara bir şey koklatmazlar. Onlar, nail olukları iyilikler sebebiyle, Arapları çekmediler. O zaman Arapların bu iyiliklere nail olması, onları niye ilgilendiriyor ve bunca itirazları niçindir?
► Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar (Nisa Süresi 65)
Vahyin Araplara geçmesi sebebi ile kızgınlıklarının şiddetinden Yahudiler, Hz Muhammed’i yalanlama ve onun kavmine düşman olmayı nesiller boyu birbirlerine miras olarak bıraktılar. Arapların İslam mirasının terk etmelerini ve onda gevşeklik göstermelerini, sosyal hayatta geri kalmalarını, oyun ve eğlenceye dalmalarını fırsat bilerek, eski şeref ve onurlarını yeniden kazanmak için, tam on dört asır sonra Filistin’e tekrar döndüler. Onlar, Kudüs’e nara atarak girerlerken, tüm dünya onların şu haykırışlarını dinledi:
Ey Heyber devrimcileri! Muhammed artık öldü ve geride sadece kızlarını bıraktı.
Hatalarımızdan dolayı, utanıp şu şekilde haykırılması için, hala dinimize tekrar dönmeyecek miyiz? Muhammed (s.a.v), yanında aslanlarıyla birlikte geri döndü.
Yahudilerin putperestler lehine şahitlik etmeleri sebebiyle, konunun akışı onları kınayarak devam etmektedir. Zira şahitlik, emanettir ve şahitliğin sahiplerine verilmesi bir borçtur. Onlar putperestliği İslam’dan daha faziletli ve üstün göstermede zerre kadar hakkı ve adaleti gözetmemişlerdir. İşte bu sebeple yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır;
► Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür (Nisa Süresi 58)
Emanet kavramının maddi ve manevi birçok anlamı vardır. Ama bu anlamların hepsi de, tüm iş ve davranışlarda Allah’ın (c.c) insanların haklarını koruma çerçevesinde düşünüp dolaşmaktadır. Emanete riayet etmeyen kimsenin imanı, ahde vefa göstermeyen kimsenin de dini yoktur.
Kaynak: Muhammed Gazali / Kur’an’ın Konulu Tefsiri / bkz: 83-84