Yunus Süresinin Sonu ve Hatimesi

Yunus Süresinin Sonu ve Hatimesi

Ey hakkın gerçekleşmesini talep eden talip! İrfan ve tevhit yoluna azmeden. Velayet ve muhabbet erbabının, keşf ehlinin rumuzlarının açılmasını isteyen kişi.

  • Allah seni umut ettiğin şeyler hususunda başarılı kılsın ve akıbetini de kolaylaştırsın. Ve senin aleyhine olan şeylerden de seni korusun.

Senin, insanların en hayırlısına inen apaçık hak din olan İslam dininin şiarlarını, gösteriş ve iki yüzlülük şüphelerinden korunmuş, heva-heves ve gaflet kirlerinden arınmış sahih bir azimetle koruman gerekir.

Yine senin yüce Allah’ın kitabından ve O’nun resulünün -salat ve selam üzerine olsun- hadislerinden ve ondan yetki alan sahabenin büyüklerinden sürekli irşat ve istifadeye yapışman gerekir. Özellikle de seçkin Hz. Ali Murtaza ve onun seçkin evladından istifade etmen gerekir. Ve yine onlara iyilik ve güzellikle tabi olan tabiündan ve bu yola kendini veren seçkin, şerefli büyük şeyhlerden de istifade etmen gerekir.

Ve sen bu husustaki azminde, bütün batıl dinlerden ve fasit görüşlerden uzaklaşarak, kalbini fazlalık ve çokluk emarelerinden arındırmış olarak Zat Kabe’sine ve tevhit kıblesine yönelmiş ol. Öyle ki senden bizzat kendi nefsine ve durumuna yönelip iltifat etme hali kalksın ve nihayet, senin taayyününü apansızın, doğrudan ortadan kaldıran Hakkın hüviyetinde senin hüviyetini geliştirip tekamül ettiren hayret seni kaplasın.

Bu sana ancak tabiatın gereklerinden ve ona terettüp eden ve haddi zatında yokluğa yönelik taayyünlerin ve heyülai görünümlerin gereklerinden olan vehmi lezzetler ve hayvani şehvetlerden sükun bulup uzaklaşmakla kolaylaşır.

Her ne zaman sen sırrını ve vicdanını, Zat denizinde müstağrak olmaya engel olan bu gibi süslerden arındırırsan artık kazanacağın şeyi kazanmış ve olacağın şeyi olmuş olursun. Ve artık yüce Allah sana iyilik ve güzellikle hükmeder. Ve seni, yanında en son sığınılacak yer, cennet bulunan Sidretü’l Münteha‘ya yerleştirir. Yüce Allah’ın ötesinde de hedef, menzil yoktur.

Güç ve kuvvet yalnız Allah’ındır. O, hakkı söyleyendir. Ve yine O, doğru yola iletendir.

Kaynak: Abdülkadir Geylani / Geylani Tefsiri / C: II / bkz 409

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.