Zıhar Yapmak Nedir ve Nasıl Yapılır?
Evlilik içindeki cinsel haramlardan biri de zıhar yapmaktır. Zıhar, Kur’an-ı Kerim’in Mücadele Süresinin ikinci ayetinde çirkin ve yalan söze dayalı olduğu açıklanan bir uygulamadır.
Sizden, sen bana anamın sırtı gibisin diyerek kadınlarına zıhar yaparak onlardan ayrılmak isteyen erkekler (bilmelidir ki) bu şekilde ayrılmaya kalktıkları kadınlar onların anaları değildir. Onların anaları ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Onlar çirkin ve yalan olan bir söz söylüyorlar. Şüphesiz Allah affedici, bağışlayıcıdır.
Zıhar, Allah’ın eşler arasında helal kıldığı cinsel hayatı yasaklamak olduğu için, haramdır. Zıhar yapmak haram olduğu gibi, yaptıktan sonra kefaretini ödemeksizin cinsel hayata dönmek de bir diğer haramdır.
Yukarıda tercümesi sunulan ayeti anaları aşacak ve kendileriyle evlenilemeyecek olan bütün mahremleri içine alacak bir şekilde yorumlayan Hanefi mezhebi bilginlerine göre zıhar; Müslüman, akıllı ve ergin bir erkeğin eşini veya onun başı, sırtı ve karnı gibi bir organını, kendisine neseb, süt veya evlilik yoluyla haram kılınmış olan bir kadına benzetmesidir. Daha açık bir ifadeyle anası, süt kız kardeşi ve kayınvalidesi gibi mahremi bir kadına veya onun karnı ve cinsel organı gibi bir organına benzetmesidir.
Zıhar nasıl yapılır, hangi kelimler zıhar sayılır?
- Sen bana anamın karnı gibi haramsın.
- Senin başın bana süt kız kardeşimin karını gibidir.
- Senin uylukların bana teyzemin üreme organı gibidir.
- Senin göğüslerin bana kayın validemin göğüsleri gibidir.
Zıhar ve hükmü
Zıhar yapan kişi zıharın kefaretini ödemedikçe, karısını şehvetle öpüp okşayamaz. Onunla cinsel ilişkide bulunamaz. Kefaret ödenmedikçe, sözlü veya fiili olarak kadın da oynaşma ve ilişki kurma arzusunu açıklayamaz.
Zıhar kişinin kendisinin ve de karısının cinselliğine tecavüzü olduğu için haram işlemdir.
Zıhar yapan erkek, kefaretini ödeyerek, cinsel hayatını başlatmakla mükellefdir. Başlatmadığı takdirde kadın yargıya başvurarak, kocasının zıhar kefaretini ödeyerek cinsellik görevini yapmasını veya kendisini boşamasını isteyebilir.
Başvuru halinde hâkim zıhar yapan kocaya önce kefaretini ödemesini emreder. Ödeme gücü olduğu halde ödemezse boşamasını emreder. Hiçbirini yapmadığı takdirde ceza uygular. Ancak yapamayacak kişiden kefaret düşer.
Zıhar yasağının dolaylı amacı: Allah’ın Resulü, mü’minlerden bazılarının; batıl din ve ideoloji mensuplarını taklit ederken anneleri gibi mahremleriyle cinsel ilişkiye girebilecek kadar aşağılaşacaklarını duyurmuş, mahremlerle cinsel ilişkiden; ensest ilişkiden şiddetle sakındırmıştır.
İslam Dini kendileriyle evlenilmesi haram olan mahremlerle cinsel ilişkiyi yasakladığı gibi, bu tür ilişkiyi çağrışım yaptıracak ve ona ortam hazırlayacak davranış şekillerini de yasaklamıştır.
Bu yasaklar arasında mahrem erkeklerle kadınların birbirleri yanında üreme organları ve uyluklarını içine alan avret yerlerini açığa vurmaları ve zihar başta gelmektedir.
Zıhar, İslam öncesi cahiliyet döneminde ve İslam Dininin ilk tebliğ yıllarında dönüşü olmayan kesin bir boşama şekliydi.
Zıhar’ın boşama yolu olmaktan çıkarılmakla beraber haram kılınması ve yapılması halinde en ağır kefaret görevlerinin yüklenmesinin temel amacı, Allah bilir, mü’minleri mahremleri arası ilişkiye kapı açabilecek her türlü söze, davranışa ve örfe karşı kesin tavır almaya yöneltmektir.
Bu sebeple İslam’ın genel prensiplerinden ve yasaklanan Zıhar’dan hareketle ensest ilişkileri çağrıştırıcı sözleri, filmleri ve eylemleri de yasaklar arasına katabiliriz. Katmalı ve zıhar gibi yasaklamalıyız da. Yerilen zıhar yasağının çağımıza yönelik mesajı da bu olsa gerektir.
Zira giderek artan ensest ilişkilerin bir ölçüde sözlü ve fiili benzetmeler ve tesettürsüzlükten kaynaklandığından şüphe yoktur.
Genelde her fiilin oluşumuna bir sözün, bir davranışın veya bir örfün ortam hazırladığı düşünülürse, zıhar’ın cinsel haramlar arasına alınışının gayesi daha iyi kavranılmış olur.
Kaynak: Ali Rıza Demircan / İslam’a Göre Cinsel Hayat / bkz: 290-292