DOLAR
19,1750
EURO
20,7916
ALTIN
1.214,64
BIST
4.812,93
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Çok Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
18°C
Pazartesi Çok Bulutlu
17°C
Salı Hafif Yağmurlu
9°C
Çarşamba Az Bulutlu
11°C

Zina Kavramı Üzerine & İslam ve Kur’an

Zina Kavramı Üzerine & İslam ve Kur’an
23.02.2023 02:20
0

Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüz değnek vurun! Eğer Allah’a ve ahirete iman ediyorsanız, Allah’ın hükmünü uygulama işinde sakın acıma hissi sizi etkisi altına alıp da uygulamayı engellemesin

Peygamberimiz kıyametin yaklaşmış olduğu zaman dilimlerinde zinanın yaygınlaşacağı ve bunun alenen açıkça yapıldığı halde buna herkesin sessiz kalacağı, ahlaki dejenerasyonun tamamen bozulacağından bahsetmiş ve günümüz itibari ile tün bunlar yaygınlaşmış, gerek güncel hayatta, gerek görsel medya organlarında gerekse yazılı ve sesli medyada çok rahat bir şekilde varlığını sürdürebilmektedir.

Nitekim Yüce Allah Nur Süresi 19. ayet-i kerime de;

  • “Müminler arasında çirkinliklerin yayılmasını arzu eden kimseler için, dünyada da ahirette de gayet acı bir azap vardır” şeklinde buyurmakta ve bunu yapanlarında cezalandırılması gerektiğini bildiriyor.

Yine Nur Süresi 2. ayeti celile de ise;

  • Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüz değnek vurun! Eğer Allah’a ve ahirete iman ediyorsanız, Allah’ın hükmünü uygulama işinde sakın acıma hissi sizi etkisi altına alıp da uygulamayı engellemesin. Hem onların bu cezalandırılmalarında müminlerden bir cemaat da bulunup şahid olsun”

buyurmasına rağmen; cezalandırmak şöyle bir yana dursun artık Necip Fazıl’ın dediği gibi Arsızlığa cesaret, zinaya aşk ismini koydular.

Oysa Yüce Allah İsra Süresinin 32.ayeti celiesinde ise:

  • “Sakın zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, çirkinliği meydanda olan bir hayasızlıktır, çok kötü bir yoldur” buyurmaktadır.

Nasıl ki zinanın yapılması büyük bir günahtır ve vebaldir aynı şekilde bunun yayılması için yardımcı ve aracı olmakta, aracı olanlarda aynı günaha ortaktır.

Ancak bu ayeti celile de şu noktaya dikkat çekmek istiyorum ki:

Allah doğrudan zina yapmayın demiyor, zinaya yaklaşmayın diyor. Çünkü yaklaşacak olursan eğer, o illete, o günaha düşmemen belki de imkansızdır. Nitekim Yusuf (a.s)’ın da dediği gibi;

  • “Ve nefisimi temize çıkarmıyorum. Şüphe yok ki: Nefis kötülüğü pek fazla emredicidir. Rabbimin esirgemiş olduğu müstesna. Muhakkak ki: Rabbim çok bağışlayıcıdır, çok esirgeyicidir (1)

Evet toplumun bozulması, ahlaki defermasyon, edep ve hayanın ayaklar altına alınması, işte bunların hepsi önemsemediğiniz küçük günahlar var ya, işte onların birikmesi sonucu oluşan fiil ve eylemlerdir

O umursamadığınız küçük günahlar neye benzer biliyormusunuz;

  • Çakıllardan oluşan dağlara benzer. İşte sizlerinde o önemsemediği küçük günahlar sizleri adım adım günaha, zinaya, Allah’a isyana sürüklemekte ve içine düşürmektedir.

İşte zinaya giden yollardan birine girecek olursan, zinaya düşmeme ihtimalin kalmayacaktır. Bu yüzden yaklaşmayın ön tedbirdir.

Herkes dengini bulur ve mümin müminin, kafirde kafirin dostudur. İşte edepten ve hayadan yoksun olan biriside ancak kendisi gibi olan birisine yanaşır ve ondan faydalanmak ister. Yoksa nefsinin esiri olmuş birisinin Allah’ın emir ve yasaklarına sarılan birisiyle bir birliktelik yaşaması ve arkadaşlık sürdürmesi beklenemez.

Çünkü cinsel bazda birisi nefsinin kulu olmuşken diğeri Allah’ın kulu olduğu ve bu bilinç altında olduğundan dolayı karşı tarafın yaklaşımına hiçbir suretle izin vermeyeceği için, karşı taraf kendiliğinden umduğunu bulamadığı ve istediğini alamadığı için karşı taraftan soğuyacak, uzaklaşacak ve kendi dişine göre birisini arayacaktır.

Nitekim şuan ki genç nesil bu anlatılanlardan ibaret. Bin kişiden ancak beş tane bayan yada erkek çıkar. İşte buna istinaden Yüce Allah bu konuya işaret edere;

  • “Zinakar, ancak bir fahişe veya putperest bir kadınla evlenmek ister. Fahişeyi de ancak bir zinakar veya putperest nikahlamak ister. Böyle bir evlilik müminlere haram kılınmıştır (2)” buyurmaktadır.

Bir hadis-i şeriflerinde Allah Resulü (s.a.v) Ademoğlu hakkında zinadan payına düşen yazılmıştır. Kaçınılmaz olarak bunu yapacaktır. Gözlerin zinası bakmak, dilin zinası konuşmak, kulakların zinası dinlemek, ellerin zinası yakalamak, ayakların zinası da adım atıp yürümektir. Nefis ise temenni eder ve arzular, cinsellik organı da bunu ya doğrular yahut yalanlar.

Ancak başka bir hadis-i şeriflerinde ise namahreme bakılmaması gerektiği konusuna işaret ederekten;

  • “Bir bakışın arkasından öbür bakışını sürdürme. Çünkü birincisi lehine ise de ikincisi lehine değildir” buyurmaktadır.

Çünkü o bakışlar zamanla seni zina yapmanın yollarını aramaya ve bulduğun zamanda zina işlemene sebebiyet verecektir.

Evet Allah Resulü (s.a.v) çocukları erken yaşta evliliğe teşvik etmiş ki bunun sebeplerinden biriside zinaya düşmemesi ve bu tehlikeden uzak kalması içindir. Nitekim Yüce Allah;

  • “Sizden eşraftan olan hür mümin kadınlarla evlenecek servet ve gücü bulunmayanlar, ellerinizin altında olan mümin cariyelerle evlenebilirler. Allah sizin kadr-u kıymetinizi imanınızla bilir. Zaten siz müminler hep aynı aileden sayılırsınız. Öyleyse, fuhuşta bulunmayarak, gizli dost da edinmeyerek, namuslu kadınlar olmak üzere onları, sahiplerinin izniyle nikahlayın. Mehirlerini de güzellikle kendilerine verin. Eğer evlendikten sonra zina yaparlarsa, onlara hür kadınlara ait cezanın yarısı uygulanır. Cariye ile evlenme, sizden sıkıntıya düşmekten (zinaya sapmaktan) korkanlar içindir, yoksa sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve merhameti boldur) (3)” buyurmaktadır.

Ancak “Nikah imkanı bulamayanlarda … iffetlerini korusunlar (4)“:

Burada söz konusu edilen kadını görünce onu arzular gibi olandır. Eğer hanımı varsa hanımının yanına gitsin ve ihtiyacını karşılasın. Eğer hanımı yoksa Allah onu ihtiyaçtan kurtarıncaya kadar göklerin ve yerin melekutuna baksın (5)” ve bir hadis-i şeriflerinde ise evlenebilecek gücü olan evlensin evlenmeye gücü olmayan ise oruç tutsun. Çünkü orucun şehveti kıran bir etkisi vardır buyurmaktadır.

Ancak günümüzde artık değil erken yaşta evlenmek, Allah korkusu, Allah sevgisi; bunların yerini tamamen para-aşk-sağlık ve kariyer aldı. Neymiş efendim önce benim kariyerim sonra evlilik, sonra çocuk.

Tabi ki istisnaları tenzih ederim ama evleninceye kadar yemedği halt kalmadığı için ve nefsini zina yolu ile tatmin edip egolarını giderdiği için evliliğe sıcak bakmıyor.

Belki bakireliğini saklıyor ama dudaklarından yada başka yerlerinden onlarca defa hamile kalıyor, erkekler desen zaten başka bir dünya ki onlara şimdi dokunmuyorum ki ilerleyen bölümlerde Allah izin verirse sıra onlara da geldi.

Evet zina gerek birey gerek toplum gerekse gelecek nesiller için büyük bir tehlikedir.

Bunun zaten manevi / uhrevi boyutu tamamen farklı bir şey ki ondan zaten haberdar olsanız değil zina yapmak, açılıp saçılmak, başkasının karısına kızına askıntılık yapmak, namusunu kirletmek belki evinizden çıkmazsınız ama bunu yapacak insan sayısı da parmakla gösterilecek kadar azdır yada o kişilerden insanların haberi yoktur.

Ve unutmayın ki Allah Resulü (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde Hz Ali’ye şöyle hitap ettiği rivayet edilmektedir;

  • Ya Ali; Miraç gecesinde Rabbim bana Cehennemin küçük suretini gösterdi. Orada yanacak kadınların misallerini gördüm. Çeşitli azaplarla tazip olunuyorlardı. Onun için göz yaşı dökmekteyim deyince;

Hz Ali nasıl azap gördüklerini sorunca Resulullah (s.a.v);

  • Bir kadının saçlarından asılmış sallandığını
  • Bir kadının dilinden asılmış ağzından da katran döktüğünü
  • Bir kadının göğsünden asılmış feryat ettiğini.
  • Bir kadının, ayakları göğsüne, elleri başına bağlanmış, çevresinde yılan ve akrepler dolaştığını
  • Bir kadının, gövdesi eşek, başı da hınzır başı gibi olduğunu
  • Bir kadının, köpek şekline çevrilmiş ağzından ateş döküldüğünü ve Meleklerde dökmemesi için ateşten kamçılarla vuruyorlardı .

Hz Ali’nin yanında bulunan Hz Fatma annemiz Resulüllaha (s.av); Peki bu kadınların bu işkencelere maruz kalmasının sebebi neydi diye sorunca Resulullah (s.a.v);

  • Saçından asılı kadının günahı, saçını örtmeyişi, namahremden korunmayışı ve örtünmeyi önemsememeyişi idi
  • Dilinden asılı kadının günah ise, diliyle kocasına eziyet vermesiydi
  • Göğsünden asılı kadının günah ve kusuru ise, kocasının yanından (yatağından) kaçması idi
  • Ayakları göğsünde, elleri de boynuna bağlı bulunan kadının günahı da, gusülsüz gezip cenabet olduğu halde yıkanmaması ve gusül abdestini hafife alaraktan ibadetlerini yerine getirmemesi ve yapmaması idi
  • Bedeni eşek, başı da hınzır başı gibi olan kadının günahı da, sürekli yalan söylemesidir .
  • Köpek şekline benzeyen ve ağzından ateş kusan kadının günahı da, komşusuna ve insanlara karşı hased; çekememezlik duygusu beslemesi, komşusunun ve başkalarının ayıp ve kusurlarıyla meşgul olması idi

Evet;

  • “Yalana, sahtekarlığa, günaha dadanan her kimsenin vay haline… Böylesi, Allah’ın kendisine okunan ayetlerini işitir de sonra kibrine yediremeyip büyüklük taslayarak, sanki onları hiç işitmemiş gibi inkarında direnir. Ona gayet acı bir azabı müjdele! (6)
  • “Yoksa o kötülükleri işleyip duranlar, iman edip güzel ve makbul işler gerçekleştirenlere yaptığımız muameleyi, kendilerine de göstereceğimizi, hayatlarında ve ölümlerinde onları bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Ne kötü, ne yanlış bir muhakeme (7)

ve unutmayın ki;

  • “Göklerin ve yerin hakimiyeti Allah’ındır. Kıyamet saati gelip çattığı gün, işte o gün batıl dava peşinde olanlar, en büyük kayba uğrayacaklardır (8)
  • Yoksa “Rabbi tarafından apaçık bir delile tâbi olan kimse hiç, yaptığı işler kendisine süslenen ve hevâ ve heveslerinin peşinden giden kimse gibi olur mu? (9)
  • Ama sizler “yanlış yapıyorsunuz! Siz tutup dini, dirilip hesap vermeyi yalan sayıyorsunuz (10)“. O zaman “Onun varacağı yer, olsa olsa cehennemdir! (10)

Selam hak edenlerin üzerine olsun vesselam…

(1-Yusuf Süresi 53) (2-Nur Süresi 3) (3-Nur Süresi 25) (4-Nur Süresi 33) (5-İbn Kesir / Tefsiru’l Kur’an’il Azim (İbn Kesir Tefsiri) / C:7 / bkz: 564) (6-Casiye Süresi 7-8) (7-Casiye Süresi 21) (8-Casiye Süresi 27) (9-Muhammed Süresi 14) (10-İnfitar Süresi 9) (10-Naziat Süresi 39)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.