Zina Yapanların Hazin Sonu ve Akıbeti

24/08/2024
25
A+
A-
Zina Yapanların Hazin Sonu ve Akıbeti

Zina, ahlaksızlık ve günah olan davranışlar, zinanın ahlaki ve dini açıdan büyük bir günah ve çirkinlik olarak kabul edilmesi, zinaya yaklaşmama emri ve zinanın çirkinliği hakkındaki ayet, zinanın nesil ve soydaki olumsuz etkileri, zina edenlerin pişmanlık duyarak samimi tövbe etmeleri


Zina, nikah bağları bulunmayan, birbirine namahrem olan erkek ve kadının tenasul yolundan birleşmesine (cinsi münasebette bulunmasına) denir ki, en büyük bir ahlaksızlık ve en büyük bir günahtır. Bir kadın ile evlenmekten asıl maksat, yalnızca şehvetini tatmin değildir.

Belki, meşru surette bir aile hayatı yaşayarak evlat sahibi olmaktır. Kocasının müşterek hayatı, namusunun şeref ve şanının muhafızı bulunmaktır. Zina cinayeti ise, bütün bu gayelere aykırıdır. Bu ağır suçu işleyenlere, bilhassa evli bir kimseye İslam dini hayat hakkı tanımaz. Onun için her Müslüman erkek ve kadına kendilerini zinadan, zinaya yaklaştıracak sebeplerden muhafaza etmeleri emrolunmuştur

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de; Ve zinaya yaklaşmayınız! Şüphe yok ki o, pek çirkin bir şeydir ve fena bir yoldur’

Yani; Ve ey insanlar, zinaya yaklaşmayınız. Değil bilfiil zinada bulunmak, zinaya sebebiyet verecek, sevk edecek, sebep olacak şeylere de girişmeyiniz. Namahremlerle şehvetli bakışlarla bakmayınız. Şüphe yok ki o: zina cinayeti, pek çirkin bir şeydir.

İnsanlık için pek büyük bir lekedir, pek açık bir rezalettir, pek büyük bir mahcubiyete, alçaklığa düşürücüdür. O hayvani muamele, ne fena bir yoldur. O yola sapanlar, ahlakın çöküşüne, soyların bozulmasına, bir takım faciaların ortaya çıkmasına meydan vermiş olurlar.

Zina yapan bir kadın, insanlık şerefinden mahrum kalır, her iyi insan kendisinden nefret eder, onunla diğer hayvanlar arasında bir fark kalmaz.

Bir kadın ile evlenmekten asıl maksat, yalnızca şehvetini tatmin değildir. Belki, meşru surette bir aile hayatı yaşayarak evlat sahibi olmaktır. Kocasının müşterek hayatı, namusunun şeref ve şanının muhafızı bulunmaktır. Zina cinayeti ise, bütün bu gayelere aykırıdır. Toplumsal hayat için kat’i bir zehirden başka bir şey değildir.

Zina öyle çirkin ve haysiyet kırıcı bir iştir ki, iki cihanda yüz karasıdır.

  • Nesli bozarak soysuzlaştırır,
  • İnsanları huysuzlaştırır,
  • Fertler arasında itimadı sarsar,
  • Cemiyet arasındaki ahengi, nizam ve intizamı bozar,
  • Ahde vefayı giderir,
  • Karşılıklı vazife aşkını şuur ve idrak kabiliyetlerini söndürür,
  • İnsanı hayvanlara döndürür, er yada geç mutlaka süründürür

Onun için Peygamberimiz (s.a.v): Zinadan hazar ediniz (kaçınınız). Zira zinada dört hal vardır: Yüzde olan nurlu güzelliği, rızıkta olan hayır ve bereketi giderir. Cenab-ı Allah’ın (c.c) gazabını ve uzun müddet nar-ı cahim ile (şiddetli olarak cehennem azabıyla) azab olunmasına sebep olur buyurmuşlardır.

Zina gibi fuhşiyatın zuhuru (yapılması),;

  • Hareketi arzın vukuunu mucip olur; yani depremlere sebep olur
  • Zina, fakrı tevlid eder; fakirliği getirir;
  • Gerçekten zina eden kimsenin vücudu, kıyamet gününde ateş kesilir, fırın gibi iştigal eder (yanar)

Bir kimse zina ederse, iman ondan çıkar! Şu kadar var ki, kemali nedametle halisan (tam bir pişmanlıkla, samimi olarak) tövbe ederse af olunur

Kaynak: Osman Karabulut / İslam’da Evlilik Ve Mahremiyetleri / Sayfa: 104-105

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.